Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti hakkında 15 kez adli işlem yapıldığı ve beş adli işlemde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ortaya çıktı. Üç ay süreyle adli kontrol şartı uygulanan ve haftada iki gün imza vermesi gereken zanlının bu durumu ihlal ettiği, polisin ihlali savcılığa bildirmediği ifade edildi. İstanbul Ümraniye’de suç makinesi Yunus Emre Geçti (19) tarafından tabancayla vurularak şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ın (27) şehadeti ülkeyi yasa boğdu. Geçti’nin kabarık suç dosyasına ilişkin yeni bilgiler elde edildi.Geçti’nin hakkında 15 kez adli işlem yapıldığı ve beş adli işlemde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ortaya çıktı. üç ay süreyle adli kontrol şartı uygulanan ve haftada iki gün imza vermesi gerektiği öğrenilen zanlının bu durumu ihlal ettiği belirtildi. Polisin bu durumu savcılığa bildirmediği de ifade edildi. Yetkililer, bu durumun savcılığa bildirilmesi durumunda adli kontrol şartının kaldırılacağına ve saldırgana hapis cezası verileceğine yönelik bir karar çıkacağını ifade ettiler.
‘KEŞKE BEN ÖLSEYDİM’
Öte yandan katil zanlısı Yunus Emre Geçti’nin annesi Pınar Geçti konuya ilişkin açıklama yaptı. Anne Geçti şunları söyledi: “Gerçekten polisimiz ölene kadar ben ölseydim. O silahı ben yeseydim. Ben kurşunlara gelseydim keşke. Twitterlarda, sosyal medyalarda, ‘yok nasıl bir anne, nasıl bir babasınız.’ Allah’ınızı seviyorsanız, devletime sesleniyorum, ben çocuğumun bu kadar kötü olmasını ister miyim? Ben bir anneyim. Yaralandım. 26 suçtan benim çocuğumun kaydı varsa niye devlet bunu almadı? Niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı. O kadar ben devlete yalvardım. O kadar karakollara gittim. Yine ben çocuğumun yerini söyledim, buldurdum. Ben gerçekten çok üzgünüm. Ben çocuğuma üzülmüyorum. Adalet neyse yerini bulsun müebbet ise müebbet yesin, 10 yılsa 10 yıl yesin. Bir polisimi öldürecek kadar adi köpek benim gözümde.”
