Ana Sayfa Kültür Sanat Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın iki oyunu son temsillerini yapacak

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın iki oyunu son temsillerini yapacak

0

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrolarının “Kuş Albay” oyunu 19 Mayıs’ta, “Bekçi ile Postacı” ise 20 Mayıs’ta sezonun son temsillerini yapacak.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’ndan verilen bilgiye göre, Hristo Boytchev’in yazdığı ve İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçısı, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu yönetmeni Hakan Elmasoğlu’nun yönettiği “Kuş Albay” oyunu, 19 Mayıs Cuma gecesi Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezinde saat 20:00’de 2022-23 sezonunun son temsilini yapacak.

Yazarın 1996 yılında Bosna Savaşı sırasında yazdığı özgün bir kara mizah örneği olan “Kuş Albay”, Balkan dağlarında belirsiz bir yerde ilacın, çarşafın, doğru dürüst yiyecek ve giyeceğin bile olmadığı manastırdan bozma bir psikiyatri kliniğinde geçiyor.

Yönetmen yardımcılığını Zehra Evliya’nın yaptığı oyunda, Deniz Aslım, Pınar İnandım, Zehra Evliya, Ali Şaşkara, Nazım Bayraktaroğlu, Cansev Gürsoy, Mehmet Samer ile Diren Özdoğan rol alıyor.

-Çocuk oyunu son  temsilini halka açık ve ücretsiz yapıyor

Lodavica Cima-Gabriella Clima’nın yazdığı, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırdığı, Ruhsan Ankay Kısa’nın yönettiği “Bekçi ile Postacı” adlı çocuk oyunu ise 20 Mayıs Cumartesi saat 15:00’te Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezinde, seyirciye açık ve ücretsiz olarak sahnelenecek.

Çağda Özsoy, Ruhsan Ankay Kısa’nın rol aldığı oyunun şarkılarını Pınar İnandım seslendiriyor. Oyunun kostüm uygulamasını Gülsen Dünki, ışık uygulamasını Mustafa Kral, dekor uygulamasını ise Mehmet Isırgan, Hayali Okuyucu ve Yalçın Arıcı, efekt uygulamasını Ayla Çağla Öztaşçı ve Sahne Amirliğini ise Pınar İnandım yapıyor.

Bestelerini Alp Alptürk’ün yaptığı oyunda, dekor ve kostüm tasarımı Fatma Bender, ışık tasarımı Mustafa Kral, afiş tasarımı ise Barış Argus’a ait. Oyunun konusu şöyle:

“Bekçi Marcello ile Postacı Piero aynı evi paylaşan dakik ve düzenli iki arkadaştır. Marcelo gece, Pierro gündüz çalıştığı için bu iki arkadaş hiçbir zaman aynı anda evde olmuyorlar. Ta ki ikisi de aynı anda hasta olana kadar. İki ev arkadaşı hastalık sebebiyle aynı anda evde kalınca bir anda bütün düzenleri sapmaya başlar. Birbirlerinin alanlarına, zevklerine, isteklerine saygı duymamaya, fark etmeden birbirlerini üzmeye ve kırmaya başlarlar. Ama bir gün kimsenin aynı olmadığını, güzelliklerinin farklılıklarından doğduğunu ve bu farklılıklara saygı ile yaklaşarak ve paylaşarak yaşamanın güzelliğini anlarlar.”

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version