TDP Genel Başkanı Mine Atlı, hiç kimsenin dini özgürlüğüne, inandığı dini çocuğuna öğretmesine, kimsenin yaşam tarzına, hayatına karışmadıklarını ve tüm bunlara saygı duyduklarını söyleyerek, bunun sadece tek bir kesime özel yapılmasına karşı durduklarını söyledi.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, Türkçe ders kitaplarında dini sembollere yer verilmesinin, türbanın öne çıkarılmasının ve gerici aile yapılarından övgüyle bahsedilmesinin hafife alınmayacak kadar büyük bir skandal olduğunu söyleyerek, derhal tüm muhalif güçleri; bir araya gelerek eğitimi bu sonu felaket olan yoldan geri döndürmek için harekete geçmeye çağırdı
ATLI: BUNA KARŞI ÇIKMAZSAK, ARTIK HİÇBİR ŞEYE KARŞI ÇIKAMAYACAK HALE GELECEĞİZ
Parti adına yazılı açıklama yapan Mine Atlı, bugün basına ve sosyal medyaya yansıyan yeni Türkçe kitaplarında bulunan türban ve İslam güzellemesi, dini semboller ve geri kalmış ülkelerin gerici aile yapılarının övülmesinin; her geçen gün laiklikten uzaklaştırılan eğitime son darbe olduğunu söyleyerek, ortak mücadele çağrısı yaptı.
“Laikliğe son darbe olan bu AKP dayatmasına direnmezsek; artık hiçbir şey için mücadele etmemize gerek kalmayacak. Buna karşı çıkmazsak, artık hiçbir şeye karşı çıkamayacak hale geleceğiz çünkü elimizde bir şey kalmayacak” diyen Mine Atlı, Kıbrıs Türk toplumunun hücrelerine sızmaya çalışan bu gerici yobaz zihniyetin, UBP-DP-YDP ve Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu marifetiyle cesaretlendirildiğini vurguladı.
“TÜM SOL PARTİ VE ÖZGÜRLÜKÇÜ ÖRGÜTLERE SESLENİYORUM; BİR ARAYA GELELİM. BAŞKA ÇAREMİZ YOKTUR”
Toplum mühendisliğinin en önemli ayağını oluşturan eğitimde, son yıllarda baş gösteren kaçak Kur’an kurslarına, camilerde hocalar eşliğinde verilen sözde din derslerine, ülkenin her yerine yayılan ve adı dernek olan dini oluşumlara, Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen ses çıkarmamanın topluma ihanetle eşdeğer olduğunu kaydeden Mine Atlı, ders kitaplarındaki bu değişikliğin toplum mühendisliğinin artık korkunç boyutlara ulaştığının son aşaması olduğunu belirtti.
Mine Atlı, “Evimize gelip baskı yapmayacaklar, iş yerimize gelip başını ört demeyecekler. Ama bunları yapacak olan nesli yetiştirmeye yeminliler. Bu kadar sağlam ve temeli olan bir harekettir. Bunun sonu ülke için, laiklik için bir felakettir. Seyredemeyiz, ‘bir şey olmaz’ diyemeyiz. Tüm sol parti ve özgürlükçü örgütlere sesleniyorum; bir araya gelelim. Başka çaremiz yoktur” dedi.
“ÖZGÜRLÜKLERE KARŞI DEĞİLİZ, ÖZGÜRLÜKLERİN SADECE BİR KESİME SAĞLANMASINA KARŞIYIZ”
Mine Atlı ayrıca, hiç kimsenin dini özgürlüğüne, inandığı dini çocuğuna öğretmesine, kimsenin yaşam tarzına, hayatına karışmadıklarını ve tüm bunlara saygı duyduklarını söyleyerek, bunun sadece tek bir kesime özel yapılmasına karşı durduklarını söyledi.
Mine Atlı, “TDP tüm özgürlüklere saygı duyan bir partidir. Bu tutum dini özgürlüklere karşı değildir. Eğer Eğitim Bakanlığı bu görselleri, özgürlük adı altında paylaşıyorsa; LGBTQ bireyler başta olmak üzere özgürlükleri adına mücadele eden tüm kesimlerin görselleri de kullanmalıydı. Ama biliyoruz ki amaç özgürlükler değil” dedi.