AKEL, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın Kıbrıs’ta yaptığı darbenin 49’uncu yıldönümünü kınayan bir açıklama yaptı.
Haravgi gazetesine göre AKEL, 15 Temmuz Yunan Cuntası darbesini, “Kıbrıs halkının uğradığı en büyük ihanet” olarak nitelendirdi.
Başpiskopos Makarios’a karşı Yunan Cuntası ve EOKA B tarafından yapılan darbenin, “Kıbrıs Cumhuriyeti’”nin ayağının kaydırılmasının zirvesi olduğunu söyleyen AKEL, “Cunta rejiminin Kıbrıs’ın savunmasının güçlenmesini engellediğini, Cunta subaylarının savaş alanlarını terk ederek Kıbrıs halkının çocuklarını, Atilla’nın ordularıyla eşit olmayan bir savaşa bıraktığını” belirtti.
“Kıbrıs’ın kanının, Cunta ve EOKA B’nin ellerinde olduğunu” vurgulayan AKEL, bu ihanetin Kıbrıs halkı tarafından ne unutulacağını ne de affedileceğini ifade etti.
AKEL açıklamasında ayrıca faşist darbenin 49’uncu yıldönümünde, “işgal kuvvetlerinin ülke aleyhine olan oldubittileri ve uzun süreli müzakere çıkmazıyla, Kıbrıs ve Kıbrıs sorununun tehlikeli ve belirleyici bir dönüm noktasında” olduğunu belirtti.
AKEL son olarak ise darbeyi kınayarak darbede demokrasi için direnen ve hayatını kaybedenleri de andı.
-Stefanu
Haravgi gazetesi bir başka haberinde ise AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun 15 Temmuz Yunan Cuntası darbesi ile 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın kınanması için dün Dali’de düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmaya yer verdi.
Habere göre Stefanu, darbenin ihanet edici, faşist ve Amerikan destekli olduğundan söz ederken, Türk askerini, adaya Girne denizinin değil, Yunan Cuntasının ve EOKA B’nin getirdiğini belirtti.
Halkı, Türk ordusuyla savaş vermeye terk ederek Cunta subaylarının savaş alanlarını terk ettiği, Trodos’a saklandığı veya Makarios yanlılarını, solcuları ve Kıbrıslı Türk sivilleri öldürdüklerinin yalan olmadığını belirten Stefanu, hayatlarını bu uğurda kaybedenleri de saygıyla andı.
Stefanu son olarak kendileri için anma ve saygının, faşizmin yeniden başını kaldırmaması, özgürlük ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi mücadelesiyle ilişkili olduğunu da ifade etti.