Kupyansk’taki Rus kuvvetlerinin birçok biriminde “fare humması” diye adlandırılan salgın görüldü…
Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki Kupyansk’ta bulunan askerlerinin “fare humması” salgını nedeniyle hastalandığı bildiriliyor. Bu humma, istilacı Rus birliklerini ciddi şekilde kötü etkileyen viral bir hastalık.
Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın ana istihbarat direktörlüğü resmi Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Kupyansk yönündeki Rus kuvvetlerinin birçok biriminde “fare humması” denen salgınının görüldüğünü belirtti.
Açıklamada, “Hastalık doğası gereği viral ve fare dışkısı tozunun solunması ya da tüketilen gıda ürünlerine karışması yoluyla etkenle doğrudan temasla kemirgenlerden insanlara bulaşır” dendi.
Rus askerlerini “ezip geçen” bu hummanın belirtileri arasında kusma, şiddetli baş ağrısı, 40 santigrat dereceye varan ateş, döküntüler, kızarıklık, tansiyon düşmesi, göz kanaması ve mide bulantısı yer alıyor.
Ukrayna’nın istihbarat kanadı, tıbbi yardım ve kışlık malzeme tedarikinde terk edilme ihtimaliyle karşı karşıya kalan Rus askerleri arasında memnuniyetsizliğin arttığını ve son humma salgınının Rusya’nın Ukrayna’da savaşan askerleriyle ilgilenmedeki yetersizliğinin bir örneği olduğunu belirtti.
Hastalığın böbrekleri de etkilediğini belirten yetkililer, enfekte olan Rus askerlerinin bellerinde şiddetli ağrılar olduğunu ve idrar yapmakta ciddi güçlük çektiklerini söyledi.
Telegramdan yapılan açıklamada, “Ukrayna’ya karşı savaşan Rus ordusu personelinden gelen humma şikayetleri, komutanlık tarafından savaş operasyonlarına katılmaktan kaçmanın bir başka tezahürü diye değerlendirilerek göz ardı edildi. Buna ek olarak, hastalığın ilk aşamasında “fare humması” sıradan bir gribe benzemektedir” dendi.
“Sonuç olarak, fare humması Rus farelerinin savaşma kabiliyetini ciddi ölçüde azalttı.”
Ukrayna’yı istila eden Rus güçleri uzun süredir birliklerinin, komutanlarının ve Moskova’nın ihmaliyle mücadele ediyor.
Geçen ay Ukrayna’daki cepheden memleketlerindeki sevdikleriyle konuşan Rus askerlerinin gizlice kaydedilen telefon görüşmeleri, savaş siperlerinde hayatta kalmanın kan donduran ayrıntılarını gözler önüne sermişti.
Geçen yıl eylülde seferberliğe katılan bir adam “bu savaştan mümkün olduğunca uzak durulmasını” istemişti. Yağmur suyu içerek yaşadığını, ölmek üzere olan bir adamın bağırsaklarını vücuduna geri soktuğunu, Ukrayna sığınağını bıçaklarla pusuya düşürdüğünü söyledi. “Artık bir kuşu vurduğumda, bir insanı vurmaktan daha fazla üzülüyorum. Size dürüstçe söylüyorum, eğer küçük bir şansınız bile varsa, bu görevden muaf olun” demişti.
Andrey lakaplı bir başka askerse hayatının Moskova için hiçbir şey ifade etmediği sonucuna varmıştı.
Annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde Andrei, kendisi gibi seferberlik için çağrılmış askerlerin “insan yerine konulmadığını” söylemişti. Hastalansalar ya da yaralansalar bile ayrılmalarına izin verilmiyordu çünkü komutanlar bir daha geri dönmeyeceklerinden korkuyordu. Andrei annesine, “Yaşadığın çukurda ölüyorsun” demiş. Annesi de, “Hastalanmasan iyi olur” cevabını vermiş.
