Ana Sayfa Dünya İrlandalı yazar Cronin’e göre, Gazze’de “soykırıma dönmüş sömürgeleştirme süreci” yaşanıyor

İrlandalı yazar Cronin’e göre, Gazze’de “soykırıma dönmüş sömürgeleştirme süreci” yaşanıyor

0
İrlandalı gazeteci-yazar David Cronin, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini "soykırıma dönmüş bir sömürgeleştirme" olarak niteledi. "Electronic Intifada" isimli internet sitesinin editörlerinden, İsrail-Filistin meselesiyle ilgili kitaplarıyla bilinen gazeteci-yazar Cronin, AA muhabirine, İsrail'in Gazze'deki işgalini ve sivillere yönelik saldırılarını değerlendirdi. ( Dursun Aydemir - Anadolu Ajansı )

 İrlandalı gazeteci-yazar David Cronin, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini “soykırıma dönmüş bir sömürgeleştirme” olarak niteledi.

“Electronic Intifada” isimli internet sitesinin editörlerinden, İsrail-Filistin meselesiyle ilgili kitaplarıyla bilinen gazeteci-yazar Cronin, AA muhabirine, İsrail’in Gazze’deki işgalini ve sivillere yönelik saldırılarını değerlendirdi.

“Durumu, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaşayan 2,3 milyon insana karşı yürüttüğü soykırım niteliğinde bir savaş olarak görüyorum.” diyen Cronin, “Gazze’deki durum, 7 Ekim’de başlamadı. Bu, 20. yüzyılın başlarında, o dönemin ana emperyalist gücü olan İngiltere’nin sponsor olduğu, günümüze kadar devam eden ve artık çok çirkin, soykırıma dönmüş bir sömürgeleştirme sürecidir.” diye konuştu.

Cronin, “Bu bir kendini savunma eylemi değildir. İsrail gibi başka bir halkın topraklarını işgal eden askeri güçlerin hakları yoktur, sorumlulukları vardır.” dedi.

Filistin topraklarında İsrail işgalinin 1967’den bu yana sürdüğüne değinen Cronin, “Uluslararası hukuka göre, herhangi bir işgalin doğası gereği geçici olması gerekiyor. Bu işgalin geçici olmadığı açıktır. İsrail haftanın her günü uluslararası hukuku ihlal ediyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin şu anda Gazze’de olup bitenleri meşru müdafaa eylemi olarak sunmasının kesinlikle saçma olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

-“Von der Leyen’in duruşu kesinlikle utanç vericidir”

Cronin, AB ve üye ülkelerin tutumuyla ilgili “AB’deki tüm kurumların ve hükümetlerin İsrail’le, yani zalimle, işgalciyle dayanışma içinde olduklarının altını çizmenin önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

“İsrail’in soykırım eylemleri Avrupa kamuoyunu büyük ölçüde dehşete düşürdü.” tespitinde bulunan Cronin, bu durumun hükümetlerin söylemlerine küçük ölçekli de olsa yavaş yavaş yansımaya başladığını kaydetti.

Cronin, Orta Doğu’da Gazze konulu diplomasi trafiği yürüten AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’i eleştirdi.

“AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in duruşu kesinlikle utanç vericidir.” diyen Cronin, von der Leyen’in 7 Ekim’den kısa süre sonra İsrail’i ziyaret ettiğini anımsatarak, “Hatta Batı Şeria ve Gazze’deki işgali yönetmekten sorumlu asıl kurum olan COGAT’ı (İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi) bile ziyaret etti. Onlara tam desteğini sundu.” dedi.

Von der Leyen’in, Avrupa halkı adına konuşmadığını belirten Cronin, şöyle devam etti:

“Son zamanlarda Filistinlilere insani yardımın dört katına çıkmasıyla övünüyor ki bu onun soykırımla tam dayanışmasını ifade ettiği gerçeğini bir an bile telafi etmiyor. Bir gün İsrail’e soykırım yapması için açık çek vereceksiniz, ertesi gün birkaç kamyonun Gazze’ye girmesi için izin isteyeceksiniz. Gerçekten hiç anlamı yok.”

-“Borrell’in ellerinde Filistinli çocukların kanı var”

Borrell ile ilgili de Cronin, “Sözde canlı kalkanlardan söz ediyor, Hamas’ın hastanelerdeki insanları ve Gazze’deki diğer sivilleri kalkan olarak kullandığını öne sürüyor. Bu İsrail’e Gazze’de istediği herkesi öldürmesi için etkili bir bahane vermektir. Bu yüzden onun ellerinde de Filistinli çocukların kanının olduğunu söyleyecek kadar ileri gideceğim.” ifadesini kullandı.

-“Hamas bir direniş örgütüdür”

Cronin, şunları kaydetti:

“Hamas, bir direniş örgütüdür. Filistinliler, Birleşmiş Milletler tarafından birçok kez tanınmış direniş hakkına sahiptir. Ben şahsen pasifist biriyim. Hiçbir şiddet eyleminden hoşlanmam ama Brüksel’de rahat bir stüdyoda oturup Filistinliler hakkında ders vermenin benim için son derece ikiyüzlülük olacağını düşünüyorum. Bunu yapmayacağım. Filistinlileri kınayan ve İsrail’i kınamayan insanların sorunun bir parçası olduğunu düşünüyorum.”

Exit mobile version