22.8 C
Lefkoşa

Tatar ve Holguin’in görüşme sonrası açıklamaları…

- Advertisement -

 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile görüştü.

Tatar ve Holguin görüşme sonrası ayrı ayrı açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar,  Kıbrıs Türkü’nün her görüşme masasına oturduğunda oturduğu noktadan daha zayıf bir noktada kalktığını, Kıbrıs Türkü’nden bir şeyler koparıldığını, dolayısıyla bir müzakere süreci başlayabilmesi için eşit egemenlik ve eşit uluslararası statü konusunda adım atılması gerektiğini belirtti.  

Holguin ise, görüşmenin iyi geçtiğini söyledi ve Kıbrıs meselesine Kıbrıs sorunu değil de Kıbrıs konusu olarak bakılmaya başlanmasını temenni etti.

-Tatar

Tatar açıklamasında, görüşmede Holguin’e Kıbrıs meselesinin 60 yıldan uzun bir geçmişi ve çok farklı boyutları olduğunu, Kıbrıs Türk halkının duruşunu anlayabilmek için bugünlere nasıl gelindiğini iyi bilmesi gerektiğini anlattığını söyledi.

Kıbrıs’ta iki halk bulunduğunu, Kıbrıslı Rumların İngiliz döneminde adanın Yunanistan’la birleşmesine yönelik hem İngiliz idaresi hem de Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarda bulunduğunu, 1960’ta kurulan ve o dönemin koşullarında (adada Türk – Yunan dengesini sağladığından) başarı olarak nitelenen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu anlattığını kaydeden Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makaryos’un, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin adanın Yunanistan’a bağlanması için bir sıçrama tahtası olduğu açıklamasının da bulunduğunu hatırlattığını söyledi.

Tatar, görüşmede Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 3 yıl sonra Makarios’un  anayasa değişikliği önerisiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulmasına neden olduğunu da kaydetti.

Kıbrıs Türkü’nün bu dönemde devletten dışlandığını, saldırılara maruz kaldığını ve göçe zorlandığını da anlattığını kaydeden Tatar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, bir çözüm bulana kadar adanın tek hakimi olarak gördüğünü belirten (186 numaralı kararı) bir karar aldığını anlattığını söyledi.

Tatar, “İşte bizim esas rahatsızlığımız (BM’nin Kıbrıs Cumhuriyetini adanın tek hakimi görmesi) dedim” dedi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 60 yıl önce kurulduğunu ancak bugün sadece Kıbrıslı Rumları temsil ettiğini anlattığını kaydeden Tatar, buna rağmen Kıbrıs Türkü’nün izolasyonlar, ambargo altında tutulduğunu, adanın Kuzeyine ne bir direkt uçuş ne de direkt ticaret yapılabildiğini, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Türk tarafının başka ülkelerle yapacağı görüşme veya temasları engelleyebildiğini, özellikle AB’nin buna ayak uydurduğunu anlattığını belirtti.

-Eşit egemenlik…

Tatar şu ifadeleri kullandı:

“Bu eşit egemenlik ve eşit uluslararası statü, üç yıldır sürdürmekte olduğunuz siyaset… elbette bir  mesaj vardır. Tekrar bir müzakere süreci başlayacaksa mutlak  suretle bu egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü noktasındaki taleplerimize -esas olarak bunlar 1960 anlaşmasında var- yönelik adımlar atılması gerekmektedir.”

Geçmişte Kıbrıs Türkü’nün müzakere masasına sorgulamadan oturduğunu, süreç sonunda Kıbrıs Türkü’nün hiçbir kazanım elde etmeden masadan ayrıldığını ifade eden Tatar, 2004’te halk oylamasına sunulan Annan Planı döneminde Kıbrıslı Türklere, anlaşmaya evet demeleri halinde izolasyonların kaldırılacağı  vaatlerinin verildiğini ancak bu sözlerin tutulmadığını, hatta dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın BM Güvenlik Konseyine sunduğu, “Benim Kıbrıs Türklerine sözüm var sizin de sözünüz var, bu izolasyonların kalkması gerekir”   şeklindeki önerisinin reddedildiğini kaydetti.  Rum halkının planı reddetmesine rağmen tek taraflı AB’ye alındığını da anlattığını kaydeden Tatar, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı, Türkiye’nin de garantör ülkelerinden olmasına rağmen, AB’ye alınırken ne Kıbrıs Türkü’ne ne de Türkiye Cumhuriyeti’ne sorulduğunu aktardığını ifade etti.

AB’nin Birliğe üye yapılacak ülkelerde siyasi ihtilaf olmaması gerektiği yönündeki prensibi olmasına rağmen de “Kıbrıs Cumhuriyetinin” AB’ye alındığını ifade ettiğini belirten Tatar, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da dahil pek çok yetkilinin Kıbrıslı Türklere haksızlık yapıldığını dile getirdiğine dikkat çektiğini belirtti.

-“Kıbrıs Türkü esas itibarıyla hakkını aramakta”

Tatar, “Kıbrıs Türkünün esas itibarıyla hakkını aramakta olduğunu” aktardığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Hiçbir şey alınmadan, tekrar aynı noktada müzakere masasına oturmayacağımızı, federal temelde bir görüşme sürecinin hep boşa çıktığını, bir bakıma tüketildiğini, dolayısıyla bizlerin eşit egemenlik ve eşit uluslararası statüsü şartlarında atılacak adımlarla ortak zemin olabileceğini anlattım” dedi.

Tatar, Holguin’in henüz Kıbrıs Türk tarafının duruşu ile ilgili bir “açılım gösterecek” duruş sergilemediğini, ancak esas olanın Kıbrıs Türkü’nün ortaya “kesin ve net bir şeyler” koyması olduğunu, geçmişte müzakere masasına sorgusuz sualsiz oturulduğunu belirtti.

İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın da katıldığı İsviçre’deki zirvede de, Annan Planı döneminde yaşananların benzerinin yaşandığını kaydeden Tatar, İsviçre Crans Montana’da müzakerelerin sıfır asker sıfır garanti noktasına getirilmeye çalışıldığını, dönemin dışişleri bakanının, bugünkü Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis  olduğunu, görüşmelerin çökmesi için en etkili diplomatın da Hristodulidis’in olduğunun söylendiğini belirtti.

-“Her oturduğunuzda bir şey kaybedersiniz”

Tatar şunları da kaydetti:

“Aynı noktada tekrar masaya oturmamızın ne anlamı var! Hiçbir anlamı yoktur çünkü aynı oyunu size yine oynayacaklar. Her oturduğunuzda bir şey kaybedersiniz. Mustafa Akıncı benden önceki Cumhurbaşkanı, o toplantıda haritayı verdi. O harita bende yok, birinde varsa söylesin… Bu harita karşı tarafta var kasada duruyor.”

-“O haritayı ne gördüm ne de tanırım”

Müzakerelerin tekrardan başlaması halinde Kıbrıs Rum kesiminin söz konusu haritayı masaya koyup “bunu verdiydiniz” diyebileceklerini kaydeden Tatar, “Ben o haritayı ne gördüm ne tanırım ne de dikkate alırım.” dedi.

Her görüşme sürecinde Kıbrıs Türkü’nden bir şeyler koparılmaya çalışıldığını, buna karşın Kıbrıs Türkü’nün de masaya oturduğu noktadan daha zayıf bir noktada kalktığını belirten Tatar, “Dolaysısıyla bizim yeni siyasetimiz,  eşit egemenlik ve eşit uluslararası statü noktasında bazı ciddi açılımlarla tatmin olmamız durumunda yeni  bir sürecin başlayabileceğini kendilerine ifade ettik” dedi.

Holguin’in neyin ne olduğunu artık iyi anladığına, Kıbrıs konusunun ayrıntılarına vakıf olduğuna inandığını belirten Tatar, “Haklı olduğumuz noktalarda bizi takdir edecek pozisyondadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün mağdur bir durumda olduğunu, izolasyonlar altında yaşamaya zorlandığını ancak bunu söylerken de Kıbrıs Rum tarafının dikte edeceği bir anlaşmaya evet demenin de söz konusu olmadığını belirtti.

Egemenlik olmadan varılacak bir anlaşmanın buz üzerine yazı yazmaya benzediğini kaydeden Tatar, Kıbrıs meselesinin özünde var olan ortaklık anlamasındaki ortaklık haklarının tescil ettirilmesinin önemine işaret etti.

Kıbrıs Türk devletinin 60 yıldır var olduğunu kaydeden Tatar, “Mutlak suretle, her zaman söylemeye çalıştığım gibi, bir anlaşma olacaksa bu anlaşmanın bir  parçası da Kuzey’deki Türk devleti olacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olacaktır” dedi.

Bugüne kadar tek egemenlik ve Kıbrıslı Türklerin de  “yurttaş” olarak görüldüğü tezler üzerinde durulduğunu kaydeden Tatar, “Şu andaki pozisyon, egemen eşitlik, eşit uluslararası statü… yani bir anlaşma olacaksa  mutlak suretle kuzeydeki bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti o anlaşmanın  bir parçası olacaktır” dedi.

-Holguin’le yemek…

Tatar, Holguin’in 14 Mart Perşembe akşamı misafiri olacağını, baş başa bir yemekli bir görüşme yapacaklarını da açıkladı. 

-Holguin

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, görüşme sonrası, Cumhurbaşkanlığından ayrılmadan yaptığı açıklamada, Tatar ile görüşmesinin “çok iyi” geçtiğini, adada kalacağı bir haftanın yapıcı olmasını temenni ettiğini kaydetti.

Holguin, “Kıbrıs meselesine Kıbrıs sorunu değil de Kıbrıs konusu olarak bakılmaya başlanmasını temenni ediyorum” dedi. 

Holguin, adanın her iki tarafından bazı siyasi parti, sivil toplum örgütü ve ticaret odalarıyla görüşeceğini belirtti.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ile bugün görüşecek olan Holguin’in Lefkoşa Rum Belediye Başkanı ile de görüşmesi de bekleniyor.

- Advertisement -

Son Haberler

Erbaş, Türkiye Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Kıbrıs’la ilgili konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan...

Orban, Netanyahu’ya sahip çıktı: Macaristan’a davet edecek, güvenliğini sağlayacak

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı...

Öztürkler: “KKTC ve Türkiye bayraklarına sahip çıkacağız”

 Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler...

Muhtarlarla yıllık değerlendirme yapan Harmancı: “2024 yılında 500 milyon TL yatırım yaptık”

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, muhtarlarla yıllık...

Sponsor

Göz Atın

DAÜ’de “Cumhuriyet 100 Yaşında” konulu panel gerçekleştirilecek

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi...

Kuzey Kore, yayımladığı bildiride ABD ve Batılı ülkeleri insan haklarını ihlal etmekle suçladı

 Kuzey Kore yayımladığı bir bildiride, ABD ve Batılı ülkeleri...

Larnaka’da ceset bulundu

Larnaka’da pazar günü sabahın ilk saatlerinde Finikudes bölgesinde bir...

Biden’ın konuşması, Gazze için “şimdi ateşkes” sloganlarıyla bölündü

Güney Carolina'yı ziyaret eden ABD Başkanı Joe Biden'in bir...

Dursun Özbek yeniden başkan: Tarihe geçti

Galatasaray Spor Kulübü Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı'nda başkanlık...

Erbaş, Türkiye Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Kıbrıs’la ilgili konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) kurucularından Özker Özgür ile eşi Zehra Özgür Lefkoşa...

Orban, Netanyahu’ya sahip çıktı: Macaristan’a davet edecek, güvenliğini sağlayacak

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı yakalama emri sonrası Macaristan Başbakanı Orban, dikkat çekici bir açıklama yaptı. Orban, Netanyahu'yu ülkesine davet...

Öztürkler: “KKTC ve Türkiye bayraklarına sahip çıkacağız”

 Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Öztürkler, KKTC ve Türkiye bayraklarına...

Muhtarlarla yıllık değerlendirme yapan Harmancı: “2024 yılında 500 milyon TL yatırım yaptık”

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, muhtarlarla yıllık değerlendirme toplantısı yaptı. Harmancı, 2024 yılında Lefkoşa’ya 500 milyon TL yatırım yaptıklarını açıkladı. LTB’den verilen bilgiye...

TDP’den hükümete eleştiri

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Yerel Üretim, Sanayi ve Ticaret Politikaları Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Güner Ersen, “patates fiyatlarına" değinerek, bunun, “hesapsızlık, plansızlık...

Kayıp şahıs İsmet Kim bulundu

 Esentepe’de kayıp olduğu duyurulan 83 yaşındaki İsmet Kim sağlıklı şekilde bulundu. Polisten verilen bilgiye göre, çarşamba gününden beridir kayıp olarak aranan 83 yaşındaki Esentepe’de sakin...

Kamuda örgütlü 5 sendika Başbakanlık önünde ortak açıklama yaptı

 Kamuda örgütlü beş sendika, hayat pahalılığı ödeneği hesaplama yöntemi değişikliği ve Mali Protokol ile ilgili Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı. Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası...

CTP Kadın Örgütü Arasta’da bildiri dağıttı

 Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, Lefkoşa Arasta’da “Eşitlik solda, direniş yolda” başlıklı  bildiri dağıttı. CTP’den  yapılan açıklamaya göre, etkinliğe CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP...