Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 2024’ün seçim yılı olması gerektiğini belirterek, “Halk ne takdir ederse, bizim boynumuz kıldan ince. Bu zihniyetin, burada kaldığı her dakika, bizim geleceğimizden çalınmış bir gündür.” dedi.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, Tufan Erhürman, Kanal T’de katıldığı programda Ahmet Kaptan’ın soruları yanıtladı.
Kara sınır kapıları açıldıktan sonraki dönemde, ekonominin kuzeyden güneye kaydığını anımsatan Erhürman, “Sayın Ersin Tatar da o dönemlerde Maliye Bakanı’ydı. ‘Milli piyasadan alışveriş yapın’ diye çağrı yaptığını hatırlıyorum” diye konuştu.
Dört ay öncesine kadar kuzeyin, güneyden gelenler açısından daha ucuz hale geldiğini ifade eden Erhürman, lokantaların, berberlerin, marketlerin güneyden gelenlerle dolduğunu hatırlattı.
Söz konusu durumun dört ay öncesinde geçerli olduğunu söyleyen Erhürman, euronun bugün 33 bandında olmasına rağmen insanların eti, domatesi, marulu güneyden aldığını kaydetti.
Güneye geçemeyecek kişilerin ise bu taraftaki fiyatlara mahkum olduğunu belirten Erhürman, euronun 34’e dayanmış olmasına rağmen, durumun böyle olmasını eleştirdi. “Adına hükümet denen yapı ise tüm sorunlara seyirci kaldı” diyen Tufan Erhürman, tüm paydaşları bir araya getirip, masanın kurulması gerektiğine dikkat çekti. CTP Genel Başkanı Erhürman, girdi maliyetlerinin ne düzeye geldiğinin de bilindiğini ifade etti.
-“Piyasadaki esas sorun öngörülemezlik”
“Dört aylık enflasyon böyle giderse yüzde 28 olabilir” açıklamalarını da eleştiren Erhürman, geçen dönemde hayat pahalılığının yüzde 48.5 olacağının açıklandığını hatırlattı ve bunun sonucunda hayat pahalılığı oranının yüzde 50’yi geçtiğini belirtti. Yüzde 28 verildiğinde, personel giderleri olarak tekrardan fiyatlara yansıyacağını ifade eden Erhürman, güneye kayışın da buna paralel olarak hızlanacağını kaydetti.
“Bu döngü sizi, üreticileriniz piyasadan çekildiği, dükkanların kapanma noktasına geldiği bir noktaya taşıyacak” diyen Erhürman, piyasada bunlar yaşanırken hükümetin ne yaptığını sordu.
Ülkedeki mevzuat yapısını da değerlendiren Tufan Erhürman, “Asgari ücreti arttırdığınız anda, devlet nezdinde bütün işlemler de artıyor. Çünkü her şey asgari ücrete endeksli… Bütün yasalar asgari ücrete endeksli bir şekilde düzenlendi” dedi.
Asgari ücretlinin artış aldığı gün, söz konusu artışın elinden gittiğini ifade eden Erhürman, “Ödeyeceği her şey de artıyor. Bu sürdürülebilir değildir. Bunu beş yıldır söylüyoruz. Stabil para birimine endeksli muhasebe birimini de önermiştik. Piyasada esas sorun öngörülemezlik sorunudur” diye konuştu.
“Bu gidiş bizi sadece yoksullaştırmıyor. Yoklaştırıyor. Küçükbaş üreticisinin, ‘ben üretime devam edeceğim’ demesi de, narenciye üreticisinin, ‘çocuğuma da bu işi bırakacağım’ demesi de artık kahramanlıktır” diyen Erhürman, hükümetin yaşananları izlemeye devam ettiğini dile getirdi.
-“Herkes bağırıyor, hükümet seyrediyor”
Zorunlu tüketim, özellikle de çocuk malzemelerinde narh koyulması gerektiğini belirten CTP Genel Başkanı Erhürman, “Bu piyasa zorunlu ihtiyaçların giderilmesini bile imkansız hale getiriyor” dedi. Ülkenin kötü değil, hiç yönetilmediğini ifade eden Erhürman, “Herkes bağırıyor, hükümet seyrediyor” dedi. Hayat pahalılığının hesaplanmasında kullanılan sepetin değişmesi gerektiğini kaydeden Erhürman, “Reele gelmesi lazım, güncellenmesi lazım” diye konuştu.
-“Toparlanması mümkün olmayan zararlar veriliyor”
“Karşımızdaki zihniyet halkın gözünün içine baka baka dalga geçiyor” diyen Erhürman, ülkede gizlenemeyecek bir fukaralaşma yaşandığını kaydetti. Tufan Erhürman, “Fukaralaşma, yoklaşma yaşanıyor. Bunlar yaşanırken bunun üstü örtülemez” dedi.
Elektrik Kurumunun da zarara uğratıldığını ifade eden Erhürman, şunları kaydetti:
“İhalesiz, daha ucuza elektrik getireceğiz diye, ülkeyi zarara uğrattıklarını itiraf ettiler… Bu kurumların yazdığı zararlar, dönüp bize ciro ediliyor. Bu halktır, bunların altına ezilen. Tarihimizin en ciddi krizlerini her alanda yaşadığımız koşullarda, bu ülke yönetilmiyor. Ülke yönetilmiyor, arkadaşlar izliyor. Toparlanması mümkün olmayan zararlar da veriliyor. 2024’ün seçim yılı olması lazım… Halk ne takdir ederse, bizim boynumuz kıldan ince. Bu zihniyetin, burada kaldığı her dakika, bizim geleceğimizden çalınmış bir gündür.”