Kıbrıs Türkü’nün ulusal davasının önemli isimlerinden, uzun yıllar bakanlık başta olmak üzere birçok önemli görevlerde bulunan Rüstem Tatar, vefatının 2’nci yıl dönümünde Lefkoşa Kabristanı’ndaki mezarı başında anıldı.
Anma törenine, Rüstem Tatar’ın oğlu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra, ailesi ve sevenleri katıldı.
Anma töreninde ilk olarak Rüstem Tatar’ın özgeçmişi okundu.
-Mücadeleci bir insandı…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, babası Rüstem Tatar’ın aralarından ayrılışının ikinci yıl dönümü olduğunu ve zamanın da çok süratli geçtiğini kaydetti.
Bu yıl çok şeyler yaşandığına dikkat çeken Tatar, “Bir deprem yaşadık. 6 Şubat depremi… Deprem öncesi ve deprem sonrası gibi bizi ayrıştıran ve o acı ile yüreklerimizdeki büyük üzüntü ile bugün buradayız.” dedi.
Babasına Allah’tan rahmet dileyen Tatar, “Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın.” ifadelerini kullanarak, babasının mücadeleci bir insan olduğunu ve birinciliklerle okullarını bitirerek çok iyi bir tahsil yaptığını söyledi.
Babasının 1950’li yıllarda charter accountant olarak görev yaptığını dile getiren Tatar, Kıbrıslı Türkler arasında adada charter accountant olarak görev yapan ilk kişi olduğunu kaydetti.
-“Rüstem Tatar Kıbrıs meselesini özünden bilen saygın bir kişiydi”
Babasının 1955 yılından itibaren adaya büyük hizmetler verdiğini kaydeden Cumurbaşkanı Tatar, Türk cemaatine hizmet ettiğini ve daha sonra da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında Londra ve Zürih anlaşmalarına giden yolculukta bir teknik ekonomist ve maliyeci olarak merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve merhum Dr. Fazıl Küçük’ün yanında yer aldığını dolayısıyla Kıbrıs meselesini özünden bilen saygın bir kişi olduğunu belirtti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Sayıştay Başkanı olarak da görev yapan Rüstem Tatar’ın çok erken yaşta Kıbrıslı Türklerin haklarını korumaya devam ettiğini dile getiren Ersin Tatar, daha sonra Kıbrıs Türk Yönetimi’nin maliye bakanı ve 1975 yılına kadar da aktif siyasette maliye bakanı olarak halkına hizmet ettiğini kaydetti.
Çocukluk yıllarında da hatırladığı gibi Anavatan Türkiye’nin kendi sıkıntılarına rağmen her zaman Kıbrıs Türk halkının zor günüde yanında olduğuna dikkat çeken Tatar, “Aile sohbetleri içeresinde babamdan öğrendiğim şeyler vardı.” dedi.
Bu ülkede Kıbrıs Türk halkının varlığının devam edebilmesi için Türkiye’nin garantörlüğünün önemini vurgulayan Tatar, babasının görüşmelerdeki heyetlerde bulunduğu zamanlarda merhum Rauf Denktaş’ın garantörlük meselesinde ortaya koyduğu ilkeler ve Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun desteğiyle kazanılan ve Kıbrıslı Türkler için vazgeçilmez olan garantörlüğün kendilerini bu günlere kadar getirdiğini kaydetti.
Şu anda yürütülmekte olan yeni siyaset ile artık Kıbrıs’ta iki egemen eşit devletin varlığı ile ancak bir anlaşmanın olabileceğini dile getiren Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin adadaki varlığından asla vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
-“Oğlu olmaktan her zaman gurur duydum”
Tatar, o dönemi yaşayanları dinleyerek bugünlere geldiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Rüstem Tatar’ın oğlu olduğumdan dolayı her zamana gurur duydum. Babam hem iyi bir maliyeci, hem iyi bir aile babası, hem iyi bir insandı. 92 yıllık ömründe büyük hizmetleri vermiştir. Bize çok önemli tavsiyeler bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Gerçek bir Kıbrıslı Türk milliyetçisiydi, vatanperverdi. Her zaman Kıbrıs Türk varlığının bu ülkede devam edebilmesi için kendi devletimizin kendi egemenliğimizin Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığıyla barış, huzur ve güvenlik içinde sürdürebileceğimizi bana her vesileyle söyleyen ve vasiyet bırakan bir babanın oğlu olarak kendisine rahmet dilerim.”
-Akay Cemal
Gazeteci-Yazar Akay Cemal da konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının var oluş ve özgürlük mücadelesinde önemli hizmetleri bulunan Rüstem Tatar’ı rahmetle andı.
Ortaklık cumhuriyetinde tüm bakanların görüşlerinin dinlendiğini fakat son sözü söyleyenin ise Rüstem Tatar olduğunu vurgulayan Cemal, “Çünkü o diğer projelerle ilgili görüşlerini anlatır ve yanlışları bularak izah ederdi. Bu bakımdan kendisine çok büyük önem verilirdi.” dedi.
Rüstem Tatar’ın bakanlık, komisyon başkanlığı, murakıp olarak çalışan ve topluma her kademede önemli hizmetleri bulunduğunu dile getiren Cemal, Rüstem Tatar’ın aileden gelme bir Kıbrıs sevdalısı oluğunu söyledi.
Rüstem Tatar’ın Kıbrıs Türk halkının bugün egemen devlette huzur içinde insanca yaşamak için mücadelesini her kademede sürdürdüğünü dile getiren Akay Cemal, Tatar’ın emekliye ayrıldıktan sonra da kalemi hiç elinden bırakmadığını ve düşüncelerini çeşitli gazetelerde son güne kadar yayınladığını, görevini layıkıyla yerine getirmenin huzurunu yaşadığını kaydetti.
Kıbrıs Türk halkı olarak Rüstem Tatar’a müteşekkir olduklarını dile getiren Cemal, “Rüstem Tatar iz bırakan bir Kıbrıslı Türk dava adamıdır. Rüstem Tatar devletin murakabesinde terazisini çok dengeli kullanabilmiştir. Bu vesileye kendisinin rahmet ve saygıyla anıyoruz.” dedi.
-Rüstem Tatar’ın öz geçmişi
Rüstem Tatar, 23 Ekim 1930’da Baf’ın Yakacık köyünde dünyaya geldi.
İlköğrenimini 1941 yılında tamamlayan Rüstem Tatar, 1947’de Kıbrıs Türk İslam Erkek Lisesi’nin kolej şubesinden birincilikle mezun oldu.
1948’de London Matrucilation sınavının 8 aşamasını da birincilikle geçen Rüstem Tatar, 1951’de Nottingham Üniversitesi Maliye ve İktisat Bölümü’nden birincilikle mezun oldu.
Rüstem Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluşumunu sağlayan müzakerelerde Kıbrıs Türk heyetinde danışman olarak yer alırken, 1960’ta Türk ve Rum halkının eşit ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Sayıştay Başkanı oldu.
Rüstem Tatar, 1967-1975 döneminde Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Yönetimi ve Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi’nde Maliye ve Bütçe İşleri Bakanı, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın atamasıyla da 1984-2005 yıllarında BM gözetiminde görev yapan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıs Türk Temsilcisi olarak görev yaptı.
KKTC Chartered, Certified ve Yeminli Mali Müşavirler Derneği başkanlığını da yapan Rüstem Tatar, 2005 yılından sonra devlete pek çok konularda danışmanlık yaptı. Rüstem Tatar, 24 Nisan 2021’de vefat etti.