Lübnan’dan Güney Kıbrıs’a yönelik sürekli sığınmacı akışının siyasi çalkantılara da yol açtığı, muhalefetin ise hükümetten iki talebi olduğu belirtildi.
Güney Kıbrıs’ta muhalefetin sığınmacılar konusunda sadece söylemlerde bulunulmamasını ve kararlar alınmasını istediğini aynı zamanda ulusal konseyin toplanmasını da istediğini yazan Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs Meclis Başkanı ve DİSİ partisi başkanı Annita Dimitriyu’nun sığınmacılarla ilgili problemi ele almak için Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola’ya mektup gönderdiğini, aynı zamanda Lübnan’ın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisiyle bir araya geldiğini kaydetti.
Gazeteye göre gönderdiği mektupta Metsola’yı adaya ulaşan Suriyelilerin artışı konusunda bilgilendiren Dimitriyu, sığınmacı akışının kesilmesi için AB’nin Lübnan makamlarına yönelik kararlı ve acil müdahalede bulunmasını talep etti.
Dimitriyu mektubunda sığınmacılarla ilgili konunun ele alınması için AP başkanı liderliğinde AB üye devletlerinin meclis başkanlarının katılacağı bir toplantı yapılması önerisinde de bulundu.
-Büyükelçiyle görüşme
Dimitriyu’nun Lübnan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Claude El Hajal ile görüştüğünü ve görüşmede sürekli hale gelen sığınmacı akışı sorununun ele alındığını yazan gazete, Dimitriyu’nun yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’la olan iki taraflı geri kabul anlaşmasının uygulanması için Lübnan’ın desteklenmesi gerektiğini söylediğini iletti.
Gazeteye göre Dimitriyu sığınmacıların Lübnan kıyılarından ayrılmasının durdurulması için, Lübnan’a yönelik daha fazla AB desteğine acil ihtiyaç olduğunu da söyledi.
Dimitriyu görüşmede artan göç baskılarından duyduğu endişeyi de dile getirdi.
Lübnan’ın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Claude El Hajal ise açıklamasında, kendi topraklarında orantısız göç baskılarına maruz kalan Güney Kıbrıs ile Lübnan’ın bu krizin kurbanları olduğunu ifade etti.
AB tarafından Lübnan’a acil olarak daha çok destek verilmesi gerektiğini vurgulayan El Hajal, bunun için AB üye devleti olarak Güney Kıbrıs’ın desteğine güvendiklerini söyledi.
DİSİ Başkanı Dimitriyu’nun sığınmacı krizinin ele alınması için ulusal konseyin toplanmasını istediğini de kaydeden gazete, Dimitriyu’nun DİSİ partisinin hükümetin icraatlarından memnun olmadığını söylediğini de iletti.
Açıklamasında atılması gereken adımlara ve elle tutulur politik icraatlara da atıfta bulunan DİSİ partisi hem DİSİ partisi hem de bu devletin vatandaşları olarak endişeli olduklarını belirtti.
Dimitriyu “sahip olduğu bütün sonuçlar, göç konusunu Türkiye’nin kendi çıkarlarına alet etmesi aynı zamanda konunun tümünün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarlarını ve vatandaşlarının güvenlik duygusunu etkilemesiyle birlikte, bu tartışmada Kıbrıs’ın işgal altındaki bir ülke olduğunun unutulmaması gerektiğini” iddialarına ekledi.
Gazete Rum kesiminin göç konusunda karşı karşıya bulunduğu son sıkıntıların ardından AKEL’in AP’deki Milletvekili Yorgos Georgiyu’nun Avrupa Komisyonuna acil bir yazılı soru yönelttiğini de ekledi.
Alithia gazetesi de “Göç Konusu Kaynayan Kazan” başlığıyla yer verdiği haberinde, DİSİ Başkanı Annita Dimitriyu yanı sıra Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis’in açıklamalarına yer verdi.
Gazeteye göre Dimitriyu yaptığı açıklamada, Suriyeli sığınmacıların sahip olduğu otomatik yasal koruma statüsünün hemen kaldırılması gerektiğini ısrarlı bir şekilde yinelediklerini ve vurguladıklarını ifade etti.
-Hükümet Sözcüsü
Habere göre Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise açıklamasında, bazı kişileri rahatsız edecek hükümet önlemlerinden söz etti.
Dün öğlen Omega’ya yaptığı açıklamada Güney Kıbrıs’ın son günlerde maruz kaldığı sürekli göçmen akışlarından söz eden Letimbiotis, Lübnan’ın şu ana kadar sığınmacı akışlarını durdurmadığını ve burada AB’nin desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in bu hususta Avrupa Komisyonu Başkanıyla telefonda görüştüğünü kaydeden Letimbiotis, Hristodulidis’in önümüzdeki günlerde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’le baş başa görüşeceğini de dile getirdi.
AB’nin Lübnan’a yönelik ekonomik desteğinin artırılması gerektiğini buna paralel olarak Rum Yönetimi’nin yapabileceği her şeyi yaptığını ifade eden Letimbiotis, kaçınılmaz olarak bazı kişileri rahatsız edecek ek önlemleri gözden geçirdiklerini söyledi.
Letimbiotis Rum Yönetiminin olanaklarının spesifik ve sınırlı olduğunu da sözlerine ekledi.