BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Güvenlik Konseyi’ne sunduğu BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması ve İyi Niyet Misyonu rapor taslaklarının geniş bir özeti Rum basınına yansıdı.
Fileleftheros’un “BM Genel Sekreteri’nden Diyalog Daveti” başlığıyla aktardığı habere göre, Genel Sekreter rapor taslaklarında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’i, karşılıklı olarak önerdikleri Güven Yaratıcı Önlemleri görüşmeye teşvik ediyor.
Guterres’in, iki lideri “diyalog için başka fırsat kaçırmamaya teşvik ederken “Kıbrıs sorunu gibi donmuş görünen çatışmaların gebe olduğu riskler konusunda uyardığı 20 sayfalık Barış Gücü rapor taslağında ara bölge boyunda cereyan edenler ile Pile ve Ay. Demet (Metehan) bölgesinde yaşananlara yer verdiği kaydedildi.
Gazeteye göre 13 Haziran-12 Aralık 2023 dönemini kapsayan İyi Niyet Misyonu rapor taslağında “Anılan dönem içerisinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs sorununun süreciyle ilgili farklı tezlerini korudu. Liderler anılan dönem içerisinde iki kez bir araya geldi ancak özlü görüşmeye katılmadı, olası bir barış süreciyle ilgili perspektifler düşük kaldı. Ada’daki kamuoyunun dikkati kendi tarafları içerisindeki siyasi gelişmelere ve sosyoekonomik meselelere odaklandı” ifadelerine yer verildi.
Pile’de yaşananlara atıf yapılarak bunların “ara bölge içerisindeki gelişmelerin Ada’daki durumu nasıl olumsuz etkileyebileceğine örnek teşkil ettiği” görüşü ortaya konuldu.
Habere göre rapor taslağının “gözlemler” başlıklı 5’inci bölümünde “tarafların barış prosedürüyle ilgili ana tezleri birbirinden çok uzak olmaya devam ederken, iki lideri kendi düzeylerinde, karşılıklı kabul edilebilir diyalog yöntemlerine açık olmaya cesaretlendirmeye devam edeceğim. Keza bunun, ileri doğru bir çıkış bulunması için hayati öneminin devam ettiğine inanıyorum. Önemli inisiyatifler veya jestler de diyalog ve güven yaratılması için kritik olmaya devam ediyor” ifadesi kullanıldı.
Gazete Genel Sekreter’in iki lideri ve temsilcilerini “daha çok çözüm için bir ortam yaratmaya katkısı olacak karşılıklı kabul edilir güven yaratıcı önlemleri görüşmeye, uzlaşmaya ve uygulamaya, iki lideri güven yaratma ve herkesin menfaatine ortak zemin bulma ruhu ile karşılıklı olarak sundukları önlemlerle ilgili görüşmelere katılmaya teşvik ettiğini” yazdı.
Habere göre Guterres, bu maksatla iki liderin, diğer şeyler yanında mevcut geçiş noktalarının iyileştirilmesi ve yenilerinin açılması ile insanlar arasında aktif temas, işbirliği ve ticareti ileri götürmesi gerektiğini, iki tarafın kriz yönetimi ve göğüslenmesinde yaptıkları gibi düzensiz göç ile mücadeleyle ilgili konularda işbirliği yapması, elverişli tek yanlı adımları ya da jestleri araştırması, karşılıklı kabul edilebilir çözüm teşkil edebileceğinden bunlara gerekli ihtimamın gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Rapor taslağında iki tarafa ara bölge bitişiğinde veya içerisinde gerilimi artırabilecek tek yanlı eylemlerden kaçınma ve bütün tarafların, anlaşmazlıklarını çözmek için diyaloğa girme çağrısı yapan Guterres kapalı Maraş bölgesindeki gelişmelerle ilgili endişelerini de yineledi. Guterres “BM’nin Maraş ile ilgili tutumu aynıdır. Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili 550 ve 789 sayılı kararlarını hatırlatır, bu kararlara tam uyulmasının öneminin altını çizerim” ifadesine yer verdi.
Fileleftheros haberinin “Genel Sekreter Pile ve Ay. Demet Hakkında Neleri Vurguluyor” başlığıyla ayırdığı bölümünde rapor taslağında, ağustos ayında Pile’de yaşananlarla ilgili kullanılan ifadeleri şöyle aktardı:
“Genel Sekreter Kıbrıslı Türklerin uzun süreden beridir Arçoz köyüyle Pile’yi bağlayacak yol inşa etme talebinin varlığından ve bunun Barış Gücü ile karşı karşıya gelinmesine yol açtığından söz etti: ‘UNFICYP (BM Barış Gücü) bölgenin büyük hassasiyeti olması nedeniyle uzun süredir taraflardan herhangi birinin sivil inkişaf önerilerini onaylamayı reddediyordu. Tek yanlı eylem perspektifiyle karşılaşınca UNFICYP haziran ayında taraflar ile birlikte, askeri statükonun ve ara bölgenin bütünlüğünün değişmeyeceğine dayalı karşılıklı kabul edilebilir bir çözümün mümkün olup olmadığını araştırmaya başladı.’
17 ve 18 Ağustos’taki olaylarla ilgili şunlar kaydedildi: ‘… görüşmeler ilerlemeden, 17 Ağustos’ta Kıbrıs Türk personel inşaat çalışmalarına başlamak için tek yanlı olarak ara bölgeye girdi. Özel Temsilci Barış Gücü personeline, siyasi bir çözüm bulunabilmesi için inşaatı engellemek üzere öngörülen güzergah boyuna personelli fiziki engeller konulması talimatı verdi. 18 Ağustos sabah saatlerinde 38 Barış Gücü personeli 100’den fazla Kıbrıslı Türk ile karşı karşıya geldi.’
Genel Sekreter 9 Ekim’de Barış Gücü ile iki tarafın her biri ile Pile platosunda, bölgeli Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların menfaatine sivil inkişafa olanak tanıyan düzenlemelerle ilgili birer anlaşma yaptı. 23 Ekim’de karşılıklı anlaşma ile, Pile anlaşması uygulanmaya başladı. Uygulama sırasında yeni meseleler ortaya çıktı, 6 Kasım’da bütün çalışmaların durdurulması konusunda uzlaşıldı. 12 Aralık’tan beridir Barış Gücü’nün taraflarla taahhüdü devam ediyor.’
Rapor taslağının bir başka bölümünde ‘Türk kuvvetleri tarafından, Lefkoşa civarında, zaman zaman silahlı da olarak, ileriye doğru tekrarlanma eğilimindeki ihlallerden endişe belirtiliyor’. Bunun, ateşkes hattının kuzey çizgisine ve ara bölgenin ilgili noktalarının statükosuna maksatlı siyasi itiraz gibi göründüğü kaydediliyor.
Ay. Demet’teki durumla ilgili olarak rapor taslağında, ‘Ağustos’tan Kasım’a kadar Türk kuvvetleri tarafından ara bölgeye 43 ihlalde bulunuldu. 27 Kasım’da Türk kuvvetleri evin çatısına bir kamera ile bir uydu çanağı yerleştirdi. UNFICYP bölgedeki varlığını artırdı, 81 Türk askeri evin saatlerce önünde konuşlandırılarak yerel nüfus içerisinde endişe yarattı’ denildi. Özel Temsilci’nin müdahalesi üzerine bölgede başka eylemde bulunulmadığı kaydedildi.”
Haravgi haberi “BM Genel Sekreteri: Başka Fırsat Kaçırılmasın” başlığı altında özetledi.
Poltitis “Genel Sekreter Raporları: Ara Bölgeyle İlgili Endişeler” başlığını attı.