26.3 C
Lefkoşa

İngiltere’den “dijital sterlin” adımı

- Advertisement -

Dünya genelinde merkez bankalarının “dijital para birimi (CBDC)” oluşturma konusundaki yarışı devam ederken, giderek nakit kullanımının azaldığı bir dünyada ağırlıklı olarak kullanılması planlanan “dijital paranın” kişisel özgürlükler ve toplumsal haklar açısından yaratacağı riskler de tartışma konusu.

Bir zamanlar batıda bankacılığın ve finans sisteminin temellerinin atıldığı Londra’da, şimdi de merkez bankası tarafından oluşturulacak “dijital sterlinin” çalışmaları yapılıyor.

İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) Şubat 2023’te resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, dijital para biriminin BoE tarafından destekleneceği belirtilerek, tüketicinin bu para birimini kullanabilmesi için özel bir şirket tarafından sağlanacak “dijital cüzdanın” kullanılacağı aktarıldı.

Her ne kadar dijital para biriminin BoE tarafından desteklense de tüketicinin söz konusu finansal hizmeti ancak özel bir şirket aracılığıyla alabileceği, bunun da özel şirketin ileride ne kadar şeffaf hareket edeceği, kişisel hakların ne kadar korunabileceği konusunda soru işaretleri yarattığı belirtiliyor.

Genel risk ya da çekincelerden birinin “kullanıcının dijital cüzdanındaki sterlini istediği gibi özgürce harcayıp harcayamayacağı” meselesi olduğu aktarılırken, uzmanlar, daha önce “Black Mirror” dizisinin “Baş üstü çakılmak (Nosedive)” bölümünde de konu edildiği üzere, insanların ileride kullanılacak algoritmalar yoluyla sosyal kredi skorları üzerinden harcamalarının kısıtlanmasından, riskli görülen harcamalara onay verilmemesinden dolayı endişe ettiğini aktardı.

Uzmanlar, bugün insan hayatında olan algoritmaların, dijital bir para biriminin denetlenmesinde önemli bir rol oynayacağına kesin gözüyle bakıldığını ifade etti.

BoE tarafından oluşturulması planlanan “dijital sterlinin” aslında bir para biriminden ziyade ödeme sistemi olduğu, faiz getirmeyeceği için tasarruf şekli olarak görülemeyeceği belirtiliyor.

“PARAMIZIN YERİNİ ALACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR”

“Parasal genişleme (Quantative Easing)” ismini ortaya atan, merkez bankalarının politikalarına yön vermiş dünyaca ünlü ekonomi Profesörü Richard Werner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların halihazırda nakde ek olarak çok sayıda ödeme sistemi seçeneğine sahip olduğunu aktararak, aslında dijital para birimlerine ihtiyaç olmadığını söyledi.

Winchester Üniversitesi Ekonomi Profesörü Werner, “(Merkez bankalarının dijital para birimlerinin) İnsanların çoğunluğu için ayırt edici, fark edilebilir, doğrudan bir faydası yok. Zaten verimli bir şekilde çalışan ödeme sistemimiz var. Yine de bunu gerçekleştirebilmek için çok sert ve oldukça agresif bir şekilde zorluyorlar. (Merkez Bankası Dijital Para Birimi-CBDC) Bizim için iyi mi? Tabii ki buna ihtiyacımız olmadığı sonucuna vardığımız için sadece sıradan insanlar için iyi olamayacağını söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

“PARAMIZIN YERİNİ ALACAK AMA SIRADAN ANLAMDA PARA OLMAYACAK”

Werner, dijital paranın aslında programlanabildiğini belirterek, “Buna merkez bankacıları böyle diyorlar. Bu programlama özelliği ile çok ilgileniyor gibi görünüyorlar. Bu, yeni para biriminin aslında sıradan anlamda para birimi olmadığı anlamına gelir. Paramızın yerini alacak gibi görünüyor.” dedi.

Warner, dijital para biriminin programlanabilme özelliklerine dair, “Ne zaman ödeme yapmak isterseniz, ister bir otobüs bileti, ister bir tatil olsun, her ne satın alırsanız alın, kontrol edenin iznine ihtiyacınız olacak. Programlanabilir olma özelliği, yapmak istediğiniz şeyi yapma yeteneğinizi kontrol eden bir denetleyici olduğu anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.

Merkez bankaları tarafından geliştirilecek dijital para birimlerinin kısa zamanda ağırlıklı ödeme sistemi halini alacağını vurgulayan Warner, kamuoyu tarafından gerekli baskı oluşturulmazsa totaliter bir kontrol düzeni oluşturabileceği uyarısında bulundu.

Oluşturulacak dijital para biriminin yeri geldiğinde kullanımının sınırlanabileceğini ya da sosyal profiline göre bazı harcamaların reddedilebileceğini belirten Werner, şunları kaydetti:

“Bunun algoritmaları kullanacakları anlamına gelmesi gerektiğini biliyoruz. Algoritmalar, otomatiktir ve sahadaki gerçek durumu dikkate almazlar. Örneğin, harcama girişiminiz reddedildi. Buna karşı anlamlı bir şekilde itiraz etmenin herhangi bir pratik yolu olması muhtemel değildir. Bir süreç olabilir ama bu haftalar, belki aylar, belki yıllar alacaktır.”

Brezilya’da CBDC denemelerinin yapıldığını hatırlatan Werner, bir grup hackerin bu dijital para birimlerinin altyapısının gerektiğinde ödemelerin kısıtlanmasına hatta dijital cüzdanlardaki paranın azaltılmasına imkan verecek şekilde tasarlandığını ortaya çıkardığını belirtti.

Birleşik Krallık’ta son zamanlarda çok sayıda kişinin yeniden nakit kullanılması için seferber olduğunu hatırlatan Werner, “Bu şimdi yapabileceğimiz çok pratik bir şey ve hepimiz yapmalıyız. Nakit kullanmalıyız. Esasen her zaman. Fiziksel olarak mümkün olduğunca çok işlem için nakit kullanmaya çalışın.” dedi.

Asıl meselenin toplumun ve kişilerin tercihlerinin kontrol edilmesi olduğunu belirten Werner, “Özgürlüğümüzü, insan haklarını ve gelecek nesiller için geleceği korumak istiyorsak şimdi yapmamız gereken budur. Bu, elitlerin, merkezi planlamacıların ele geçirme girişimidir. Her şey üzerinde kontrol sahibi olmak istiyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşik Krallık’ta son dönemde bazı işletmelerin vitrinlerinde “Nakit özgürlüktür, kullanın, yoksa kaybedeceksiniz” yazılı afişlerin yer alması dikkati çekiyor.

Hükümetin ve İngiltere Merkez Bankası’nın oluşturmayı planladığı dijital sterlinin tasarruf hesaplarında kullanılamayacağının hatırlatıldığı afişlerde, tüketicilerin gerekli görüldüğünde Avustralya ve Kanada’da olduğu gibi hesaplarına erişiminin dondurulabileceği uyarısında bulunuluyor.

- Advertisement -

Son Haberler

Refah’a yönelik geniş çaplı kara saldırısına karşı İsrail’i uyaran 13 ülke ortak mektup gönderdi

Dünyanın önde gelen 13 ülkesinin dışişleri bakanları, İsrail'e ortak...

Beyin kanaması geçiren Nuri Alço ilk kez görüntülendi

Geçtiğimiz aylarda rahatsızlanan ve kalp pili takılan oyuncu Nuri...

“Don Pasquale” operası sahneleniyor

 KKTC Devlet Opera ve Bale Koordinasyon Merkezi, “Don Pasquale”...

El-Sen, Hayvan Üreticileri Birliği eylemine destek belirtti

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Hayvan Üreticileri...

Sponsor

Göz Atın

Güney Kıbrıs’ın en yaşlı kadını öldü

Güney Kıbrıs’ın en yaşlı kadını, 4 çocuk, 11 torun,...

Erzurum’da yolcu otobüsü şarampole devrildi: 3 ölü, 22 yaralı

Erzurum'un Horasan ilçesinde yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu 3...

Evkaf Şampiyon Melekler Bursu sonuçlandı

KKTC'yi temsilen Adıyaman'da bulunduğu sırada  6 Şubat depreminde hayatlarını...

Cumhurbaşkanı Tatar: “Birlik ve beraberlik içinde halkımızı geleceğe milli iradeyle taşıyabiliriz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Birlik ve beraberlik içinde halkımızı geleceğe...

TDP Genel Başkanı Çeler: “Kıbrıs ateş çemberinin ortasında”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Doğu...

Refah’a yönelik geniş çaplı kara saldırısına karşı İsrail’i uyaran 13 ülke ortak mektup gönderdi

Dünyanın önde gelen 13 ülkesinin dışişleri bakanları, İsrail'e ortak mektup göndererek Refah'a yönelik geniş çaplı kara saldırısına karşı uyarıda bulundu. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberine...

Beyin kanaması geçiren Nuri Alço ilk kez görüntülendi

Geçtiğimiz aylarda rahatsızlanan ve kalp pili takılan oyuncu Nuri Alço ilk kez görüntülendi. Eskişehirli usta oyuncu Nuri Alço, 6 Nisan’da evinde rahatsızlanmıştı. Yakınları tarafından Eskişehir’deki özel...

“Don Pasquale” operası sahneleniyor

 KKTC Devlet Opera ve Bale Koordinasyon Merkezi, “Don Pasquale” operasını çarşamba günü sahneliyor. Merkezden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı...