İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi şoklarla karşılaşması sonrası küresel ekonomide yeni blokların oluştuğuna işaret ederek, “Hem küresel ekonomide hem de finansal sistemde parçalanma baskısına karşı dikkatli olmalıyız. Finansal istikrar açısından ortak bir kamu politikası hedefinin güçlü bir şekilde ifade edilmesi ve bunun etkin şekilde koordine edilmesi, bu risklere karşı iyi bir yaklaşım olacaktır.” dedi.
Bailey, İrlanda Merkez Bankasının Dublin’de düzenlediği “Finansal Sistem Konferansı 2023″te yaptığı konuşmada, İngiltere’de enflasyonun yıl sonuna kadar biraz daha düşmesini beklediklerini söyledi.
Para politikasının şu anda oldukça kısıtlayıcı ve ekonomik büyüme öngörülerinin çok düşük olduğunu dile getiren Bailey, resesyon öngörmediklerini ancak büyümenin yatay seyredeceğini ifade etti.
Bailey, ülkede enflasyonda düşüşe rağmen risklerin yukarı yönlü olduğunu belirterek, “Tahminlerimiz 2 yıl içinde enflasyonun yüzde 2 hedefine geri döneceğini gösteriyor ve ben bunun gerçekleşeceği konusunda iyimserim. Ancak para politikasının uzun bir süre daha kısıtlayıcı olması gerektiğine inanıyoruz. Faiz indiriminden bahsetmek için gerçekten çok erken. Çok netiz, bu konuda henüz konuşmuyoruz.” dedi.
Küresel ekonominin son dönemde çok büyük şoklara maruz kaldığını ve bu durumun devam ettiğini söyleyen Bailey, “Bugün parçalanmanın yaşandığı ve bu tür baskıların daha da artma riskinin bulunduğu bir dünya ekonomisinde yaşadığımızı kabul etmeliyiz. Dünya Ticaret Örgütü kısa bir süre önce ara malların dünya ticaretindeki payının 3 yıl öncesindeki yüzde 51 seviyesine kıyasla bu yılın ilk yarısında yüzde 48,5’e düştüğünü bildirdi. Bu durum, küresel tedarik zincirleri üzerindeki baskının bir göstergesidir.” ifadesini kullandı.
Bailey, küresel ekonomide parçalanmaya yol açan büyük şoklardan birinin Kovid-19 salgını olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Kovid-19 salgını tedarik zincirini etkileyen büyük bir şoktu ve salgından toparlanma sonrasında da tedarik zincirlerindeki aksama sürdü. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş da tedarik zincirlerini ve ekonomik koşulları ciddi şekilde bozdu. Savaş, özellikle enerji ve gıda tedariki açısından küresel ekonomide parçalanmanın başka bir kaynağını oluşturdu.”
Bailey, ekonomideki parçalanmaya İngiltere’den Brexit örneğini vererek, “Bir kamu görevlisi olarak Brexit konusunda herhangi bir pozisyon almıyorum. Ancak Brexit, İngiliz ekonomisinin dışa açıklığında bir azalmaya yol açtı. Zaman içinde farklı yeni ticaret ilişkileri kurulmalı ve kurulacağını umuyorum. Elbette bunun için açıklık ve serbest ticarete bağlılık gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Küresel ekonomideki parçalanmanın finansal sistemin istikrarı için de risk olduğuna işaret eden Bailey, şöyle dedi:
“Sonuç olarak hem küresel ekonomide hem de finansal sistemde parçalanma baskısına karşı dikkatli olmalıyız. Bu tür bir parçalanmanın beraberinde getirdiği maliyetler gerçek ve arzu edilmeyen sonuçlar oluşturabilir. Finansal istikrar açısından ortak bir kamu politikası hedefinin güçlü bir şekilde ifade edilmesi ve bunun etkin şekilde koordine edilmesi, bu risklere karşı iyi bir yaklaşım olacaktır.”
İrlanda Merkez Bankası Başkanı Gabriel Makhlouf da faiz indirimlerinden bahsetmek için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Düşük faizlerin olduğu bir döneme yeniden ne zaman dönüleceğini bilmediğini belirten Makhlouf, bunu etkileyen çok fazla değişken olduğunu kaydetti.