Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gezi Parkı davasıyla ilgili, “Gezi yargılanamaz’ ne demek? Gezi’nin ne olduğunu bu millet gördü. Orada iki ağaç bahane edilerek sokakları ateşe verenlerle ilgili yargı sürecinin haksız bir yargılama olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz?” dedi.
Tunç, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde yapılan adalet sarayının açılışındaki konuşmasında, 400’e yakın yeni adalet sarayını ülke genelinde, il ve ilçelerde inşa ettiklerini söyledi.
Fiziki mekanların yanı sıra uygulamayı da daha iyi hale getirmek için çalışma yaptıklarına işaret eden Tunç, mevzuatın yenilenmesi konusunda son 21 yılda önemli çalışmalar yapıldığını, ihtiyaçlar doğrultusunda yeni kanunlar yapıldığını anlattı.
“Önce insan” demeye devam edeceklerini dile getiren Tunç, “Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre varıncaya kadar her alanda insanımızı güçlendireceğiz. Nereden nereye geldiğimiz belli. Sağlıkta, eğitimde, adalette belli. Her alanda insanımızı bugüne kadar güçlendirmenin gayreti içerisinde olduk. Bundan sonra da insanımızı, ‘Önce insan’, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyerek güçlendirmeye devam edeceğiz inşallah.” ifadesini kullandı.
Yargı bağımsızlığının önemine değinen Tunç, şöyle devam etti:
“Adaletten hiç ayrılmadan, hukukun üstünlüğünden hiçbir zaman taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz inşallah. Türkiye’de yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını tam anlamıyla daha da ileriye taşıyarak, hukukun üstünlüğüne inanarak, vatandaşlarımızın özellikle hak kayıplarının asgariye indirilmesi ve onların yargı hizmetlerinden en kaliteli ve hakkaniyetli şekilde yararlanmasının gayreti içerisinde olacağız. Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Bundan sonra da eğer engel koymak isteyen olursa onların önünde milletimizle beraber duracağız. Demokrasimizi güçlendirmeye, demokrasi çıtamızı yükseltmeye, milli iradenin bayrağını hiçbir zaman yere düşürmemeye gayret göstereceğiz.”
– “Milletimizin desteğiyle demokrasiye sahip çıktık”
Her işi milletin desteğiyle yaptıklarını vurgulayan Tunç, “Gezi olaylarını sizlerin desteğiyle, birlik bütünlüğü sayesinde aştık. 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbesi sürecini sizlerin verdiği desteklerle aştık. 15 Temmuz hain FETÖ darbe kalkışmasında yine milletimizin desteğiyle demokrasiye sahip çıktık, milli iradeye sahip çıktık, ülkemize sahip çıktık.” diye konuştu.
Tunç, yargının bu süreçte milletinin yanında olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O gece kahramanca mücadele eden, darbecilere karşı ilk dakikalardan itibaren soruşturmaları başlatan yargı mensuplarımıza, savcılarımıza, hakimlerimize müteşekkiriz. Milletimizle beraber hareket ettiler. İşte milletin yargısı bu. Hazmedilemeyen, birilerinin hazmedemediği husus da bu. Yargıya sürekli taş atanlar, sürekli karalama çalmaya çalışanlar, işte dün Yargıtay’ımızın Gezi olaylarıyla ilgili vermiş olduğu kararda, yargıya yönelik saldırıları bir kez daha gördük. Yargı bağımsız, tarafsız. Anayasa’mızın 9. maddesi, yargı yetkisi bağımsız mahkemelerce kullanılır, tarafsız mahkemelerce kullanılır. Anayasa’mızın 138. maddesi açık. Hiçbir organ, merci, kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat veremez. Yargı kararları eleştirilebilir ancak yargı kararları üzerinden, özellikle yargının tamamını töhmet altında bırakabilecek hakarete varan cümlelerle saldırırsanız, orada Anayasa’nın 138. maddesini hatırlatmak gerekecek.”
Hukuk devletinde herkesin hakkının savunulacağını belirten Tunç, şunları kaydetti:
“Siz sokakları ateşe vereceksiniz, onlarca insanın ölümüne neden olacaksınız, kamunun, özel şahısların araçlarını altüst edip, ortalığı ateşe verip dükkanları taşlayacaksınız, Gezi olaylarını çıkarıp, ‘Gezi masumdu’ diyeceksiniz. Hukuk devletinde sokakları ateşe verenlerin, insanları öldürenlerin, onları tahrik edenlerin hesabı sorulmayacak mı? Hesabı sorulmazsa orada hukuk devletinden bahsetmek mümkün olabilir mi? ‘Gezi yargılanamaz’ ne demek? Gezi’nin ne olduğunu bu millet gördü. Orada iki ağaç bahane edilerek sokakları ateşe verenlerle ilgili yargı sürecinin haksız bir yargılama olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Bunu söylerken de ‘Talimatla karar verdiler’ diyerek yargıya hakaret ederseniz, burada siz yargı bağımsızlığına, tarafsızlığına saygı duymuyor, hukuk devletine benzemiyorsunuz demektir. O nedenle yargının kararlarına saygı duyacağız. Özellikle hukukun üstünlüğü, milletimizin huzuru, terörle mücadele noktasındaki kararlılığımızdan hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz inşallah.”
Hakim ve savcı sayısının 24 bine, avukat sayısının 200 bine yaklaştığına dikkati çeken Tunç, “Adaletin zamanında işlemesi lazım. Bu anlamda da adaletin gecikmemesiyle ilgili geçmiş dönemde hedef süre uygulamaları başlatılmıştı. Birçok tedbir aldık. Bu tedbirlerin hayata geçirilmesiyle ilgili çok önemli mesafe aldık. Yargı reformu strateji belgeleriyle, insan hakları eylem planında konulan hedeflerle çok önemli mesafeler aldık. Şimdi yeni dönemde, Türkiye Yüzyılı’nın yargı reformu strateji belgesini hazırlıyoruz. İnsan hakları eylem planı belgesini hazırlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.