21.3 C
Lefkoşa

Yeşil Barış Hareketi, biyolojik çeşitliliğin yok olmasının, dünyadaki yaşamın zarar görmesi, yok olması anlamına geldiğini belirterek, “Canlıların yaşam alanlarını tahrip etmeyi durdurmalı, tahribatları düzeltmek için kollarımızı sıvamalıyız” dedi.

- Advertisement -

Ülkede yaşam kalitesinin her geçen gün hızla düştüğünü, denizler, topraklar, yeraltı sularının kirlendiğini, yeterli gıda üretimi gerçekleştirilemediğini ifade eden Hareket, farkındalık yaratmak, önlemler düşünmek ve bunları hayata geçirmek için bir hareket oluşturmak gerektiğine dikkat çekti.

Hareket, “22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü” nedeniyle mesaj yayımladı.

Brezilya’da 1992’de düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, biyolojik çeşitlilik kaynaklarının, insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı zarar görmesi ve bazı türlerin soyunun tükenmesinin endişe verici boyutlara ulaşması üzerine önlem alma gereği ortaya çıktığı hatırlatılan açıklamada, “Çünkü biyolojik çeşitliliğin yok olması, dünyadaki yaşamın zarar görmesi hatta yok olması anlamına gelmektedir” denildi.

Birleşmiş Milletler’in (BM), bu doğrultuda hazırladığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin bütün ülkelere sunulduğu ve kabul edildiği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi:

“Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin korunmasına odaklanan sözleşme, insanların gıda, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve temiz çevrede yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş perspektiften ele alıyor. Çünkü bütün bunların olabilmesi biyolojik çeşitliliğin ve çevrenin sürdürülebilir olması ile mümkündür.”

Biyolojik çeşitliliğin en geniş kapsamıyla ele alındığı ve Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi metninin kabul edilerek 1993’te yürürlüğe girdiği 22 Mayıs tarihinin, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak ilan edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sözleşme, özellikle sürdürülebilir kalkınma ve gelişme kavramları üzerine odaklanıp, canlıların farklılığını ve değişkenliğini, birbirleriyle ve çevreleriyle karşılıklı etkileşimlerini sağlayan biyolojik çeşitliliğin korunmasını, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynaklardan sağlanan faydaların eşit ve orantılı paylaşımı konularında bilinçlenme, farkındalık yaratma ve eylemler oluşturulmasını amaçlamaktadır.”

Açıklamada, her yıl dünya genelinde farkındalık için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde, bu yıl bir kez daha bütün teknolojik ilerlemelere ve girişimlere rağmen insan eliyle yaratılan değişikliklerin ekolojik dengelere giderek daha çok zararlar verdiğine dikkat çekildi.

-“Yaşamın ve insanlığın geleceği biyoçeşitlilik kaybının önlenmesine bağlıdır”

Sürdürülebilir bir yaşam, sağlık, su, gıda, ilaç, barınak ve enerji için tamamen sağlıklı ve canlı ekosistemlere ihtiyaç olduğu vurgulanan açıklamada, “Yaşamın ve insanlığın geleceği biyoçeşitlilik kaybının önlenmesine bağlıdır” denildi.

Biyolojik çeşitlilik kaynaklarının, üzerine inşa edilen medeniyetlerin temel direkleri olduğu ifade edilen açıklamada, biyoçeşitliliğin kaybının, sağlık dahil herkesi tehdit ettiğinin altı çizildi.

“Ülkede ise, yanlışları önlemek ve düzeltmek bir yana, doğal yaşam alanlarına, diğer canlılara saldırının her gün biraz daha arttığı” belirtilen açıklamada, “Bu nedenle ülkemizde yaşam kalitesi her geçen gün hızla düşmektedir. Denizler, topraklar, yeraltı suları kirlenmekte, yeterli gıda üretimi gerçekleştirilememektedir. ” denildi.

-Bu yılın teması “Biyoçeşitliliği Yeniden İnşa Edin”

Bu yılın temasının, “Biyoçeşitliliği Yeniden İnşa Edin” olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu slogan, biyolojik çeşitliliğin birçok sürdürülebilir kalkınma hedefinin kilidi olmaya devam ettiğini hatırlatarak, doğanın yardımımız olmadan dengesini bulamayacağını vurgulamaktadır. Verilmek istenilen mesaj ise, ‘Bu sorunları bizler, insanlar yarattık, yarattığımız bu tahribatların üstesinden gelme doğanın gücünü aşmıştır ve sorunlara sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.’”

Gerek ülkede, gerekse dünyada, hem bireysel yaşam hem de gelecek nesillerin yaşama hakkının sürdürülebilmesi için tek tek her bireyin bu sorumluluğu paylaşıp, yönetimler üzerinde baskı oluşturması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bir an önce diğer canlıların yaşam alanlarını tahrip etmeyi durdurmalı, bugüne kadar yarattığımız tahribatları düzeltmek için kollarımızı sıvamalıyız” vurgusu yapıldı.

Yeşil Barış Hareketi, biyolojik çeşitliliğin yok olmasının, dünyadaki yaşamın zarar görmesi, yok olması anlamına geldiğini belirterek, “Canlıların yaşam alanlarını tahrip etmeyi durdurmalı, tahribatları düzeltmek için kollarımızı sıvamalıyız” dedi.

Ülkede yaşam kalitesinin her geçen gün hızla düştüğünü, denizler, topraklar, yeraltı sularının kirlendiğini, yeterli gıda üretimi gerçekleştirilemediğini ifade eden Hareket, farkındalık yaratmak, önlemler düşünmek ve bunları hayata geçirmek için bir hareket oluşturmak gerektiğine dikkat çekti.

Hareket, “22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü” nedeniyle mesaj yayımladı.

Brezilya’da 1992’de düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, biyolojik çeşitlilik kaynaklarının, insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı zarar görmesi ve bazı türlerin soyunun tükenmesinin endişe verici boyutlara ulaşması üzerine önlem alma gereği ortaya çıktığı hatırlatılan açıklamada, “Çünkü biyolojik çeşitliliğin yok olması, dünyadaki yaşamın zarar görmesi hatta yok olması anlamına gelmektedir” denildi.

Birleşmiş Milletler’in (BM), bu doğrultuda hazırladığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin bütün ülkelere sunulduğu ve kabul edildiği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi:

“Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin korunmasına odaklanan sözleşme, insanların gıda, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve temiz çevrede yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş perspektiften ele alıyor. Çünkü bütün bunların olabilmesi biyolojik çeşitliliğin ve çevrenin sürdürülebilir olması ile mümkündür.”

Biyolojik çeşitliliğin en geniş kapsamıyla ele alındığı ve Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi metninin kabul edilerek 1993’te yürürlüğe girdiği 22 Mayıs tarihinin, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak ilan edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sözleşme, özellikle sürdürülebilir kalkınma ve gelişme kavramları üzerine odaklanıp, canlıların farklılığını ve değişkenliğini, birbirleriyle ve çevreleriyle karşılıklı etkileşimlerini sağlayan biyolojik çeşitliliğin korunmasını, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynaklardan sağlanan faydaların eşit ve orantılı paylaşımı konularında bilinçlenme, farkındalık yaratma ve eylemler oluşturulmasını amaçlamaktadır.”

Açıklamada, her yıl dünya genelinde farkındalık için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde, bu yıl bir kez daha bütün teknolojik ilerlemelere ve girişimlere rağmen insan eliyle yaratılan değişikliklerin ekolojik dengelere giderek daha çok zararlar verdiğine dikkat çekildi.

-“Yaşamın ve insanlığın geleceği biyoçeşitlilik kaybının önlenmesine bağlıdır”

Sürdürülebilir bir yaşam, sağlık, su, gıda, ilaç, barınak ve enerji için tamamen sağlıklı ve canlı ekosistemlere ihtiyaç olduğu vurgulanan açıklamada, “Yaşamın ve insanlığın geleceği biyoçeşitlilik kaybının önlenmesine bağlıdır” denildi.

Biyolojik çeşitlilik kaynaklarının, üzerine inşa edilen medeniyetlerin temel direkleri olduğu ifade edilen açıklamada, biyoçeşitliliğin kaybının, sağlık dahil herkesi tehdit ettiğinin altı çizildi.

“Ülkede ise, yanlışları önlemek ve düzeltmek bir yana, doğal yaşam alanlarına, diğer canlılara saldırının her gün biraz daha arttığı” belirtilen açıklamada, “Bu nedenle ülkemizde yaşam kalitesi her geçen gün hızla düşmektedir. Denizler, topraklar, yeraltı suları kirlenmekte, yeterli gıda üretimi gerçekleştirilememektedir. ” denildi.

-Bu yılın teması “Biyoçeşitliliği Yeniden İnşa Edin”

Bu yılın temasının, “Biyoçeşitliliği Yeniden İnşa Edin” olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu slogan, biyolojik çeşitliliğin birçok sürdürülebilir kalkınma hedefinin kilidi olmaya devam ettiğini hatırlatarak, doğanın yardımımız olmadan dengesini bulamayacağını vurgulamaktadır. Verilmek istenilen mesaj ise, ‘Bu sorunları bizler, insanlar yarattık, yarattığımız bu tahribatların üstesinden gelme doğanın gücünü aşmıştır ve sorunlara sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.’”

Gerek ülkede, gerekse dünyada, hem bireysel yaşam hem de gelecek nesillerin yaşama hakkının sürdürülebilmesi için tek tek her bireyin bu sorumluluğu paylaşıp, yönetimler üzerinde baskı oluşturması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bir an önce diğer canlıların yaşam alanlarını tahrip etmeyi durdurmalı, bugüne kadar yarattığımız tahribatları düzeltmek için kollarımızı sıvamalıyız” vurgusu yapıldı.

- Advertisement -

Son Haberler

Karada ve denizde kuvvetli fırtına bekleniyor

Meteoroloji Dairesi, yarın gece itibarıyla kara ve denizlerde fırtına...

Erbaş, Türkiye Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Kıbrıs’la ilgili konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan...

Orban, Netanyahu’ya sahip çıktı: Macaristan’a davet edecek, güvenliğini sağlayacak

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı...

Öztürkler: “KKTC ve Türkiye bayraklarına sahip çıkacağız”

 Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler...

Sponsor

Göz Atın

Ziyamet’e yeni okul…

“Bir Okul da Sen Yap” kampanyası kapsamında Halil Falyalı...

Yenierenköy’de ani ölüm…

Yenierenköy'de sakin Ziba Emine Uzuner (K-39) evinde ölü olarak...

Sydney’deki bıçaklı saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişi öldü

Ülke basınındaki haberlere göre, emniyet yetkilileri Sydney'in doğusundaki Westfield...

Brent petrolün varil fiyatı 78,06 dolar

 Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 78,06 dolardan işlem görüyor. Dün...

“Ustalık ve Kalfalık Belgesi” yazılı sınavları yapılacak

 Çıraklık ve Meslek Eğitimi Yasası uyarınca "Ustalık ve Kalfalık...

Karada ve denizde kuvvetli fırtına bekleniyor

Meteoroloji Dairesi, yarın gece itibarıyla kara ve denizlerde fırtına beklendiğini duyurdu, tedbirli olunması çağrısında bulundu. Meteoroloji Dairesi'nden yapılan açıklama, karada ve bölge denizlerinde beklenen “kuvvetli...

Erbaş, Türkiye Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Kıbrıs’la ilgili konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanlığı, Bakanlık ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) kurucularından Özker Özgür ile eşi Zehra Özgür Lefkoşa...

Orban, Netanyahu’ya sahip çıktı: Macaristan’a davet edecek, güvenliğini sağlayacak

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı yakalama emri sonrası Macaristan Başbakanı Orban, dikkat çekici bir açıklama yaptı. Orban, Netanyahu'yu ülkesine davet...

Öztürkler: “KKTC ve Türkiye bayraklarına sahip çıkacağız”

 Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Öztürkler, KKTC ve Türkiye bayraklarına...

Muhtarlarla yıllık değerlendirme yapan Harmancı: “2024 yılında 500 milyon TL yatırım yaptık”

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, muhtarlarla yıllık değerlendirme toplantısı yaptı. Harmancı, 2024 yılında Lefkoşa’ya 500 milyon TL yatırım yaptıklarını açıkladı. LTB’den verilen bilgiye...

TDP’den hükümete eleştiri

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Yerel Üretim, Sanayi ve Ticaret Politikaları Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Güner Ersen, “patates fiyatlarına" değinerek, bunun, “hesapsızlık, plansızlık...

Kayıp şahıs İsmet Kim bulundu

 Esentepe’de kayıp olduğu duyurulan 83 yaşındaki İsmet Kim sağlıklı şekilde bulundu. Polisten verilen bilgiye göre, çarşamba gününden beridir kayıp olarak aranan 83 yaşındaki Esentepe’de sakin...

Kamuda örgütlü 5 sendika Başbakanlık önünde ortak açıklama yaptı

 Kamuda örgütlü beş sendika, hayat pahalılığı ödeneği hesaplama yöntemi değişikliği ve Mali Protokol ile ilgili Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı. Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz