Rum basını, Kıbrıs’taki ara bölgede mahsur kalan sığınmacılar konusuna ve Rum Yönetimi’nin, BM’nin bu konudaki tutumuna gösterdiği tepkiye ilişkin haberlere yer vermeye devam ediyor.
Alithia gazetesi “Holguin’in Raporu Işığında Ortam Yaratılıyor” başlıklı haberinde gerek BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in hazırlayacağı rapora gerekse ara bölgede mahsur kalan sığınmacılarla ilgili açıklamalara yer verdi.
Gazete siyasi çevrelerin, Rum Yönetimi’nin ara bölgede mahsur kalan sığınmacılarla ilgili konuyu ele alma şeklini ve faaliyetlerini, gelecek hafta Ada’ya gelmesi beklenen BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in, Rum tarafı ile ilgili olası şikâyetlerini önceden önleme çabaları olarak gördüğünü yazdı.
Habere göre siyasi çevreler ayrıca Holguin’in sığınmacı konusunu iki toplumlu soruna dönüştürme girişiminde bulunacağı şeklinde basına sızdırılan haberleri de “şüpheli” olarak görüyor.
-AKEL
Habere göre AKEL, ara bölgede mahsur kalan sığınmacılar konusunda yaptığı açıklamada Rum Yönetimi’nin bu konudaki tavrından dolayı duyduğu yoğun endişeyi dile getirdi.
Rum Yönetimi’nin yıllara dayalı tezinin “belirli yetkililerle geçici olarak BM’ye verilen ara bölgenin, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait olduğu” yönünde olduğunu belirten AKEL, hükümetin; bu tezin değiştirilip değiştirilmediğine yanıt vermesi gerektiğini çünkü şu ana kadar olan iıcraatların tam ters mesajlar verdiğini ifade etti.
Bu icraatların, tehlikeli bir emsal teşkil etmesiyle birlikte UNFICYP ve BM ile doğrudan çatışmaya girildiğini ifade eden AKEL, Rum Yönetimi’nin, siyasi sığınma prosedürlerine erişim hakkıyla ilgili uluslararası ve Avrupa yükümlülüklerine uyma niyetinde görünmemesi nedeniyle, uluslararası örgüt ve AB karşısında zor durumda bırakıldığını belirtti.
-Letimbiotis
Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise yaptığı açıklamada, hükümetin; günlerdir ara bölgede mahsur kalan sığınmacılara geçiş izni vermemesinin doğru bir karar olduğunu ifade etti.
Letimbiotis, bir kanala yaptığı açıklamada hükümetin argümanlarının uluslararası hukuka ayrıca Yeşil Hat Tüzüğü’ne dayalı olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanlığının, güvenli bir ülke olan Türkiye’den gelen bu sığınmacıların, Türkiye’ye geri dönmesi gerektiği şeklindeki açıklamasına atıfta bulunan Letimbiotis, “Politis” gazetesinde dün yayımlanan hükümet içerisinde bu konunun ele alınması şekliyle alakalı anlaşmazlığın bulunduğuna dair haberi de yorumlamaktan kaçındı.
-İçişleri Bakanı
İçişleri Bakanı Konstantinos Yoannu ise Rum Radyo ve Televizyonu RIK’e yaptığı açıklamada sığınmacıların gelmesinden 1-2 gün önce çadır kurulmuş olmasının kendilerini şaşırttığını söyledi.
Yoannu, diğer yetkililerden aldığı bilgilerin ve çekilen fotoğrafların, sığınmacıların gelmesinden önce çadırların kurulduğu yönünde olduğunu savundu.
Gazete aynı haberinin içerisinde UNFICYP tarafından dün yapılan “BM’nin siyasi sığınmacıları ara bölge içerisinde bulduğu, çadırla insani yardımda bulunduğu” şeklindeki açıklamasına da yer verdi.