Rum yönetiminin, Kıbrıs soruna ve sorunun çözümüne bağlı olmaksızın Türkiye ile AB arasında yeni ve uzun vadeli yeni bir ilişki öneren Borrell/Komisyon belgesiyle ilgili “daha ilk savaşta” Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in talimatıyla “havlu attığı” belirtildi.
Haberi “Lefkoşa Borrell Belgesini Kucaklıyor… Kıbrıs Hristodulidis’in Talimatıyla Nasıl Türkiye-Avrupa İlişkilerindeki ilk Savaşta ‘Havlu Attı’” başlığıyla aktaran haftalık Kathimerini, Hristodulidis hükümetinin, ilk başta Borrell belgesinin “iyileştirilmesini” talep etmesine rağmen geçen Aralık ayındaki bir haftalık Avrupa Konseyi (zirve) çalışmaları sırasında tam zıt bir görüntü sergilediğini yazdı, elinde bunu gösteren bilgi ve belge bulunduğuna dikkat çekti.
Habere göre Rum yönetimi ilk başta, diplomatik düzeyde, 14-15 Aralık tarihli zirve kararında, Borrell/ Komisyon belgesinin “Türkiye-Avrupa ilişkilerinde sahneyi belirleyecek çerçeve olarak görülmemesi için, sadece belgenin sunulmuş olduğuna atıf yapılmasını” istedi.
Rum Dışişleri Bakanlığı Rum yönetiminin “arkasını sağlama almak” için AB’deki Rum Daimi Temsilci Hristina Rafti’den, Borrell/Komisyon belgesiyle ilgili yapılacak her türlü görüşmenin AB’nin “önceki kararları” çerçevesinde yapılması vurgusuyla bir öneri sunması istedi. “Önceki kararlar” hem Rum yönetimine “güvenlik supabı” sağlıyor, hem de Berlin ve Brüksel’in Borrell belgesine verilmesini istediği özerkliğe karşı “siper” olarak işleyebileceğine inanılıyor.
Gazete Berlin’in, ilk başta Rum yönetiminin formülünü kabul etmiş olmasına rağmen daha sonra “önceki kararlar” ifadesinin karar metninden çıkarılmasını ve Borrell belgesinin Türkiye-Avrupa ilişkilerini düzenleyen tek siyasi reçete olarak masada kalmasını istediğini yazdı.
Bu konuda çok katı ve talepkâr görünen Rum yönetiminin “bizzat Hristodulidis’in talimatıyla aniden bu kararından caydığına dikkat çeken gazete şunları ekledi:
“Başkan Hristodulidis’in aldığı karar, bugün Avrupa Konuları Müsteşarı olan Marilena Rauna’nın da aralarında bulunduğu 27 liderin danışmanlarına (Sherpa) bildirildi. Sonucunda da Lefkoşa, Kıbrıs sorunuyla hiçbir bağlantısı olmayan yeni bir Türkiye-Avrupa ilişkisi kurulması önerilerine karşı emniyet supapları olmadan, en yüksek düzeyde kucağında Borrell belgesiyle siyasi açıdan çıplak kaldı. Diğer bir deyişle Başkan Hristodulidis Türkiye’ye karşı elindeki tek Avrupa baskı unsurunu kaybetmeye rıza gösterdi.”