20.8 C
Lefkoşa

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atina ziyareti öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine konuştu

- Advertisement -

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin komşu Yunanistan’ı hiçbir zaman düşman, hasım olarak görmediğini, komşularıyla aşılamayacak hiçbir sorunu olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’da yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda, 7 Aralık’ta Atina’ya yapması planlanan ziyaret öncesinde Türk-Yunan ilişkilerine dair soruları yanıtladı.

Sözlerine Türkiye ve Yunanistan’ın iki komşu ülke olduğunu vurgulayarak başlayan Erdoğan, önceki günlerde “Türk-Yunan ilişkilerinde yeni sayfa” ve “kazan kazan formülüne” dair yaptığı açıklamalara ilişkin şunları söyledi:

“Aynı coğrafyayı, aynı denizi paylaşıyoruz. Aynı havayı soluyoruz. Geçmişimiz itibarıyla iç içeyiz. Aramızda henüz çözüme kavuşturamadığımız pek çok mesele bulunuyor, iki ülke olarak bunun farkındayız. Ancak bu sorunların gerginliğe vesile olmasına, hükümetlerimiz ve halklarımız arasında anlaşmazlıklara yol açmasına izin verip vermemek bizim elimizdedir. İşte ben bu manada ilişkilerimizde ‘yeni bir sayfadan’, ‘kazan-kazan’ ilkesinden bahsettim. ‘Kazan-kazan’ anlayışı zaten Türkiye’nin uluslararası ilişkilere, diplomasiye yaklaşımının temelinde yatıyor.”

Erdoğan, uyuşmazlıkların diyalog yoluyla ele alınması ve ortak paydada buluşulması halinde herkesin kazançlı çıkacağını vurgulayarak,Türkiye ile Yunanistan’ın son dönemde ilişkilerini bu anlayış çerçevesinde şekillendirme yönünde gayet iyi bir ivme yakaladığını kaydetti.

Uzun süredir işlemeyen ikili mekanizmaların yeniden canlandırıldığına işaret eden Erdoğan, “Diyalog kanallarımız her seviyede açık ve işliyor. Karşılıklı ziyaret trafiğimiz yoğun. Ülkelerimiz ve bölgemiz açısından önemli pek çok alanda işbirliğimizi karşılıklı güven temelinde geliştirme irademiz mevcut. Şimdi ise her iki tarafın üzerine düşen, bu anlayışı pekiştirmek, kurumsal hale getirmek ve ilerletmektir. Sayın (Yunanistan Başbakanı Kiryakos) Miçotakis’in de aynı iradeye sahip olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Erdoğan, bu ortak niyetin, 7 Aralık’ta Atina’da imzalanması planlanan dostane ilişkiler ve iyi komşuluk konulu bildirge sayesinde tüm açıklığıyla kayda geçeceğini ifade etti.

– “Tüm ülkeler gibi bizim de düşmana değil, dosta ihtiyacımız var”

Türkiye’nin komşu Yunanistan’ı hiçbir zaman düşman, hasım olarak görmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm ülkeler gibi bizim de düşmana değil, dosta ihtiyacımız var. Sık sık söylüyorum, başta Yunanistan olmak üzere komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız. Bence son dönemde değişen, Yunanistan tarafının bize yönelik bakış açısını gözden geçirmiş olması, uzatılan dostluk elini asla geri çevirmeyen bir millet olduğumuzu anlamaya başlamasıdır. Halkımızın güvenliğine, toprak bütünlüğümüze, milli çıkarlarımıza göz dikenlere nasıl her zaman tereddüt etmeksizin gerekli tepkiyi veriyorsak, işbirliği ve dostluğun ilerletilmesine de her zaman açığız.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Miçotakis’in bunu anladığını ve Türkiye’nin Yunanistan ile arasındaki sorunların aşılması ve ilişkilerin ileriye götürülmesini samimi şekilde arzu ettiğini görebildiğine inandığını kaydetti.

Miçotakis’te de Türkiye’dekine benzer bir yaklaşım gözlemlemekten memnun olduğunu kaydeden Erdoğan, “Sayın Miçotakis’e ne söyleyeceğimi sordunuz. Kendisine şunu söyleyeceğim: Kiryakos, dostum, siz bizi tehdit etmedikçe biz de sizi tehdit etmiyoruz. Gel iki ülke arasındaki güveni sağlamlaştıralım. Ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, sağlık, teknoloji, eğitim, gençlik, her alanda ikili işbirliğini artıralım. Ülkelerimizdeki tarihi ve kültürel varlıklara karşılıklı olarak gerekli itina ve ihtimamı gösterelim. Ege meseleleri olsun, düzensiz göçle ortak mücadele olsun, Yunanistan’daki Türk azınlığın devam eden sorunları olsun, karşılıklı iyi niyet temelinde diyalog yoluyla çözemeyeceğimiz bir problem yoktur.” dedi.

Erdoğan, bu yıl iki ülkede yapılan seçimlerde her iki hükümete de güçlü bir halk desteği verildiğine işaret ederek, “Bu destekle hem biz hem de Sayın Miçotakis güçlü ve yapıcı adımlar atabilecek konumdayız.” diye konuştu.

– “Sorunlar diyalog ve iyi niyet çerçevesinde çözülebilir”

Diyalog ve iyi niyet çerçevesinde sorunların çözüleceğine inandığını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Tabii bu arada kıta sahanlığının yanında pek çok sorunumuz var. Bunları paket halinde bir bütün olarak ele almalıyız. Meselelere seçici yaklaşıp bazılarını konuşup bazılarını konuşmamak doğru bir yaklaşım değil. Çünkü hepsi birbirleriyle bağlantılı. Uluslararası yargıya gittiğimizde geride hiçbir sorun bırakmamalıyız. Ama her şeyden önce tüm sorunlarımızı cesur bir şekilde konuşmalı, kamuoylarımızı doğru bir şekilde yönlendirmeliyiz.

Burada sorun çözme irademiz son derece belirleyici olacaktır. Bizim bu irademiz güçlüdür. Çevremizde yaşanan anlaşmazlıkların çözülmesi için gösterdiğimiz gayrete ve mesafe alma kabiliyetimize baktığınızda Türkiye’nin meseleleri barışçıl yollarla ortadan kaldırma anlayışını ve potansiyelini görebilirsiniz.”

Erdoğan, Türkiye’nin samimiyeti ve çağrısının açık olduğunu belirterek, Yunanistan’ın da dış müdahalelere kapalı benzer bir yaklaşım ortaya koyması halinde her iki ülke için de huzurlu bir gelecek inşa etme yolunda, iyi bir başlangıç yapılabileceğine inandığını kaydetti.

– “Yunanistan Türkiye’nin hasmı değil, içinde bulunduğu ittifakın kıymetli bir üyesi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan basınına birçok kez yansıyan “bir gece ansızın gelebiliriz” şeklindeki sözlerine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Ancak bizi tehdit edenler bizden çekinmelidir. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör unsurlarına karşı ‘bir gece ansızın geliriz’ dedik ve gereğini yaptık. Terör yuvalarını başlarına yıktık ve yıkacağız. Toprak bütünlüğümüze, birliğimize ve beraberliğimize el uzatanların bizden göreceği karşılık her zaman bu olmuştur ve bundan sonra da bu değişmeyecektir. Vatanımızı savunmak, milletimizin huzurunu korumak en doğal hakkımızdır ve tüm terör odaklarına karşı da bu hakkımızı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

Erdoğan, Yunanistan’ın Türkiye’nin hasmı değil, içinde bulunduğu ittifakın (NATO) kıymetli bir üyesi olduğuna dikkati çekerek, “Ayrıca komşuyuz, komşu olarak kalacağız, birbirimizin haklarına ve hayati çıkarlarına karşılıklı olarak saygı göstermeliyiz. Bizim dostluk elimizi uzattığımızda ne kadar kucaklayıcı olduğumuzu yüzyıllarca birlikte yaşadığımız Yunan halkı iyi bilir. Bizim kültürümüzdeki hoşgörüyü ve samimiyeti çok yakından tanırlar. Karşılıklı anlayış temelinde ilişkilerimizi ilerletmek ve bu coğrafyada barış içinde yaşamak istiyoruz. Bunu ifade ettiğimizde laf olsun diye söylemediğimizi de defalarca ispat etmiş bir ülkeyiz. Batı medyası bu sözlerimi çarpıtma gayreti içindedir.” dedi.

– Enerji alanında işbirliği

Ege ve Doğu Akdeniz’de enerji rezervlerinin olup olmamasının kendisinin kişisel kanaatinden öte bilimsel araştırmalar sonucunda tespit edilebilen bir husus olduğuna işaret eden Erdoğan, bu konuda umut verici çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Erdoğan, Akdeniz ve Ege’nin doğal kaynaklar açısından zengin bir havza olduğuna işaret ederek mevcut uluslararası konjonktürde enerji güvenliğinin sağlanmasının ve muhafazasının stratejik açıdan elzem bir konu haline geldiğini ifade etti.

Bu manada özellikle Akdeniz’de işbirliği potansiyeli ve imkanları olduğunu belirten Erdoğan, böyle bir işbirliği potansiyelinin değerlendirilmesinin hem bölge ülkelerinin enerji güvenliğine hem de siyasi meselelerin çözümüne katkıda bulunabileceğini kaydetti

Buradaki potansiyelin siyasi açıdan suiistimal edilmeye çalışılmasının bu kaynakların kullanılamaması riskini de beraberinde getireceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Biz enerjinin tüm ülkeler ve toplumlar arasında işbirliği ve ortak kazanım unsuru olduğunu düşünüyoruz, uyuşmazlıkları diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. İşbirliğini tercih ediyoruz ve buna hazırız. Bu nedenle daha önce iki defa kapsayıcı nitelikte Doğu Akdeniz’deki fırsatlar için konferans düzenlenmesini önermiştim. Maalesef, başta AB buna sessiz kaldı. Sessiz kalmak sorunları çözmüyor. Keza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ada’da kapsamlı çözüme kadar rezervlerin ortak işletimi ve gelir paylaşımını önerdi ve biz de bu öneriyi destekliyoruz. Bölgede başka ülkeler de bu yönde ilerlerken, Ada’daki iki taraf neden işbirliği yapamasın? Ege’de de işbirliği yapabileceğimiz pek çok konu var. Her şey halklarımızın ve sonraki nesillerimizin huzur ve refahı için.”

– “Ayasofya Camii barış ve hoşgörünün sembolü olarak tüm din ve inançtan ziyaretçilere açık olmaya devam edecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı kültürleri hoşgörü ile sahiplenme temeli üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin hem vakıf müesseselerini hem de bunların hak ve hukukunu geleceğe taşıyan bir sistemi etkin şekilde sürdürdüğünü belirterek, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ne ait vakıf statüsünün bugün de korunmakta ve geçerli olduğuna işaret etti.

Ayasofya Camii’nin Fatih Sultan Mehmet Vakfının mülkiyetinde bulunan, ilgili Danıştay kararıyla esasen vakfedilme amacına uygun olarak kullanıldığının altını çizen Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin maddi ve manevi yönlerden yapısal bütünlüğünün bozulamayacağının, ikonografik ve her türlü plastik sanat unsurlarının eksiltilemeyeceği ve korunacağının, her vakıf kurumu gibi dokunulmazlık imtiyazına sahip Ayasofya Vakfının hukuki belgesi olan Vakıf Senedinde güvence altına alındığını da vurguladı.

Erdoğan, “Bu mümtaz mabedi insanlık tarihinin nadiren göreceği bir titizlik ve saygıyla koruyor, tüm insanlığın bu muhteşem anıttan maddi ve manevi şekilde yararlanmasına olanak sağlıyoruz. Son 570 yıllık uygulama ve koruma çabaları da devletimizin konuya tarihin her katmanında ne kadar titizlik ile yaklaştığının tescilidir. Şimdi ise Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde Mimar Sinan döneminde yapılan koruma çalışmalarından sonra bütüncül olarak en büyük çalışmayı başlattık. Ayasofya Camii barış ve hoşgörünün sembolü olarak tüm din ve inançtan ziyaretçilere açık olmaya devam edecektir.” dedi.

– Heybeliada Ruhban Okulu

Anayasa Mahkemesinin 1971’de aldığı bir kararla ülke genelindeki tüm özel yüksekokulların devletleştirilmiş olduğunu kaydeden Erdoğan, bu kararın sadece Heybeliada Ruhban Okulunu değil, Türkiye’deki tüm özel yükseköğretim kurumlarını kapsadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhban Okulunun devredilebileceği bir resmi yükseköğretim kuruluşunun bulunmaması nedeniyle hukuki temelini yitirdiğini ve faaliyetlerin durduğunu belirterek, “Esasen günümüzde Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden açılabilmesi ancak kapsamlı mevzuat değişiklikleri sonucunda mümkün olabilir. Öte yandan, Fener Rum Patrikhanesi de, Ruhban Okulunun YÖK mevzuatına tabi olarak bir devlet üniversitesi bünyesinde öğrenime yeniden başlamasına olumlu yaklaşmamıştır.” ifadelerini kullandı.

– “Düzensiz göç ortak bir sınamadır ve ortak çabalar gerektirmektedir”

Gerek yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, gerek farklı kaygılar nedeniyle dünya genelinde göç hareketlerinde ciddi artış gözlemlendiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef, insanların bu arayışlarından çıkar sağlayarak, ciddi gelirler elde eden suç yapıları da hızla artıyor. Bu durum, her zaman söylemiş olduğumuz üzere, devletlerin tek başına üstesinden gelebilecekleri bir mesele değil. Neticede düzensiz göç ortak bir sınamadır ve ortak çabalar gerektirmektedir. Tabiatıyla ülke olarak düzensiz göçle mücadelemize yoğun çabalarımızla devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye destek olmasının önem arz ettiğini belirterek, sonuç itibarıyla, eşit yük ve sorumluluk paylaşımını öngören, daha kaynakta iken göçü engellemeye yönelik ortak adımlar atılmasının şart olduğunu kaydetti.

Bunu sadece Türkiye ve Yunanistan arasındaki işbirliği ya da Ege’deki göç hareketlilikleriyle sınırlandırmamak gerektiğini belirten Erdoğan, tüm uluslararası toplumun dahline ihtiyaç duyulan son derece geniş çaplı bir mücadelenin gerekli olduğunu vurguladı.

Erdoğan, “Biz bu konuda samimi şekilde işbirliğine her zaman açık olduk, olmaya da devam ediyoruz. Kaldı ki göç meselesi savaşlar sona erse bile dünya gündeminden kalkmayacak bir sorun alanı. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından birinin de iklim göçleri olduğu ve gelecekte bunun artacağı öngörüleri mevcut. Dolayısıyla bu soruna kalıcı çözümler, işleyen mekanizmalar üretmek zorundayız. Bütüncül bir yaklaşımla bu konuda kafa yormalı ve sorun çözücü formülleri konuşabilmeliyiz.” dedi.

– “Biz, uluslararası ilişkilerde daima hakkaniyetin, adaletin ve vicdanın sesi olageldik”

Türkiye’nin NATO’ya Yunanistan’la birlikte, 71 yıl önce girdiğini hatırlatan Erdoğan, Batılı veya Avrupalı olmanın kriterinin Avrupa Birliği mensubiyeti olmadığını ifade etti.

Erdoğan, Türkiye’nin AB’yle de, 1963 yılına dayanan ilişkileri çerçevesinde, aynı Gümrük Birliği içinde bulunan, adaylık statüsünü taşıyan bir ülke olduğuna işaret ederek, bu doğrultuda Türkiye’nin, demokratik yapısıyla ve savunduğu değerlerle, AB ve NATO üyesi ülkelerle ortak paydasının son derece geniş olduğunu belirtti.

Türkiye’nin BM ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere Batılı olarak adlandırılan birçok uluslararası teşkilatın da kurucu üyesi olduğunu dile getiren Erdoğan, “Biz, uluslararası ilişkilerde daima hakkaniyetin, adaletin ve vicdanın sesi olageldik. Uluslararası gelişmelerde rehber edindiğimiz bu anlayış doğrultusunda, tarihin doğru tarafında yer almak başlıca hedefimizdir.” diye konuştu.

– “Biz Gazze’deki soykırıma karşı çıkarak Batı toplumunun temel değerlerini de savunuyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Filistin halkının uğradığı haksızlıklar ve insanlık dışı muamele karşısında ortaya koyduğu tepki ve uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve insan hakları hukukunu açıkça ihlal eden eylemleri nedeniyle İsrail’i eleştirmekten kaçınmamasının, bu hedefin tabii bir gereği olduğunu ifade etti.

Bugün pek çok Batılı ülkenin de giderek benzer tutumlar ortaya koymaya başladığına dikkati çeken Erdoğan, Türkiye’nin Filistin bağlamında, bu şekilde ahlaki bir sorumluluğu yerine getirmesinin, “Batıya ait bulunup bulunmamakla” sorgulanmasının söz konusu olamayacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yönelim ve aidiyetinin tartışılmasından ziyade, asıl sorgulanması gerekenin bazı Batılı ülkelerin, kuvvetle savundukları değerleri bazen hiçe sayabilmesi olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Gazze’de yaşanan vahşete sessiz kalınması bunun en canlı örneğidir. Aslında biz Gazze’deki soykırıma karşı çıkarak Batı toplumunun temel değerlerini de savunuyoruz. Gazze’de kundaktaki bebeklerden tutun her yaşta insanın temel hakları çiğneniyor. İnsan haklarının göz göre göre yok edilmesine sessiz kalınması, insanların mülkiyet haklarının hiçe sayılarak evlerine, topraklarına sistematik bir biçimde el konulması, Filistinlilerin geleceklerini tayin haklarının ellerinden alınması Batı medeniyetinin değerlerinin neresinde kalıyor? Hastanelerin bombalanması, okulların, mülteci kamplarının, pazar yerlerinin vurulması ve sivillerin öldürülmesi Batı değerlerine uygun mudur? Gazze’deki insanlara ‘güneye gidin’ deyip oraya yönelenlerin üzerlerine bomba yağdırılması Batı’nın benimsediği bir durum mudur? Şimdi soruyorum, tüm bunlara bile isteye sessiz kalan ülkeler mi yoksa Türkiye mi Batı’ya ait?”

- Advertisement -

Son Haberler

Lefkoşa Gazimağusa anayolu trafiğe tekrar açıldı…

Kum yüklü kamyonun devrilmesi nedeniyle trafiğe geçici olarak kapatılan...

Gazimağusa Lefkoşa ana yolu Lefkoşa gidiş yönü geçici olarak trafiğe kapatıldı

Gazimağusa - Lefkoşa anayolu, Lefkoşa gidiş istikameti, Pirhan yakınlarında...

Meclis Genel Kurulu pazartesi günü toplanıyor… Başkanlık Divanı Seçimleri yapılacak

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 7 Ekim Pazartesi günü toplanıyor. Genel...

Vodafone Sultanlar Ligi’nde 41. sezon yarın başlayacak

Voleybolda Vodafone Sultanlar Ligi'nin 41. sezonu yarın oynanacak ilk...

Sponsor

Göz Atın

“Motif Kültürümüze Ait Çorap ve Çorap Bağları III” sergisi 2 Mayıs’ta açılıyor

Alayköy Folklor Derneği’nin “Motif Kültürümüze Ait Çorap ve Çorap...

Güler: “Kıbrıs bizim milli meselemizdir”

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kıbrıs'ın milli bir...

Sivil toplum örgütleri tarafından Engelli İstihdam Platformu kuruldu

Ülkede bulunan sivil toplum örgütleri engelli bireylerin istihdamının geliştirilmesi...

TC PTT Genel Müdür Yardımcısı Tezcan Posta Dairesi Müdürü Baysal’ı ziyaret etti

Türkiye Cumhuriyeti PTT AŞ. Genel Müdür Yardımcısı Fatih Tezcan,...

“Kimliksizler”in mücadelesi Avrupa Parlamentosu’na taşınıyor

 Kıbrıslı Türklerin çocuklarının Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki vatandaşlık hakkı için mücadele...

Lefkoşa Gazimağusa anayolu trafiğe tekrar açıldı…

Kum yüklü kamyonun devrilmesi nedeniyle trafiğe geçici olarak kapatılan Lefkoşa - Gazimağusa ana yolu yeniden trafiğe açıldı. Kazada 23 yaşındaki sürücü yaralandı. Polis Basın Subaylığından...

Gazimağusa Lefkoşa ana yolu Lefkoşa gidiş yönü geçici olarak trafiğe kapatıldı

Gazimağusa - Lefkoşa anayolu, Lefkoşa gidiş istikameti, Pirhan yakınlarında meydana gelen trafik kazası sebebiyle geçici olarak trafiğe kapatıldı. Polis Basın Subaylığından verilen bilgiye göre, kaza...

Meclis Genel Kurulu pazartesi günü toplanıyor… Başkanlık Divanı Seçimleri yapılacak

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 7 Ekim Pazartesi günü toplanıyor. Genel Kurulda, Başkanlık Divanı Seçimleri yapılacak. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 1 Ekim Salı günü başlayan yeni yasama...

Vodafone Sultanlar Ligi’nde 41. sezon yarın başlayacak

Voleybolda Vodafone Sultanlar Ligi'nin 41. sezonu yarın oynanacak ilk hafta müsabakalarıyla başlayacak. Sezonun açılış maçında Galatasaray Daikin, VakıfBank'ı konuk edecek. Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu'nda...

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi, “Mağusa Yolu Demirhan Balıkesir Kavşağı Dinamik Sinyalizasyon Projesi Mal ve Hizmet Alımı” ihalesini tamamladı, imzalar atıldı.

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi, "Mağusa Yolu Demirhan Balıkesir Kavşağı Dinamik (Akıllı) Sinyalizasyon Projesi Mal ve Hizmet Alımı” ihalesini tamamladı, imzalar atıldı. DEMİRHAN - BALIKESİR KAVŞAĞINA BÜYÜK...

“ADA 74” 12 ay kesintisiz yük ve yolcu taşıyacak

 ANTSO Denizcilik, bünyesine kattığı “Ada 74” gemisiyle, Anamur ile Girne arasında hava koşullarından etkilenmeden 12 ay kesintisiz yük ve yolcu taşımacılığına başlayacağını duyurdu. ANTSO Denizcilikten...

Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok’u ziyaret etti

Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok'u ziyaret etti. Konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kırok şu ifadeleri...

Serhatköy alt geçidi ile Mevlevi çemberi arası trafiğe kapatılacak

Kıbrıs Türk Motosiklet Kurumu tarafından 6 Ekim Pazar günü Lefkoşa-Güzelyurt anayolunda “Motosiklet Drag Yarışı” düzenleniyor. Polis Basın Subaylığından verilen bilgiye göre, yarış, 08.00-20.00 saatleri arasında,...

Eylül ayı hayat pahalılığı oranı yüzde 2,53

İstatistik Kurumu, eylül ayı hayat pahalılığı oranını yüzde 2,53 olarak açıkladı. İstatistik Kurumu'nun yayımladığı verilere göre, eylül ayı hayat pahalılığı oranı yüzde 2.53, bir önceki...